Konuya ilişkin Açıkhava basın toplantısına partililer ilgi gösterdi. Türkiye gündemleri ekonomi üzerine yapıldığına ancak uyuşturucu konusunda tüm bürokratları bu sıkıntıya bir platform oluşturarak mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çeken HÜDEPAR İl Başkanı Salih Demir; gerçekleştirdiği basın toplantısını da şu ifadelerine yer verdi;
“Her geçen yıl madde kullanımının yaygınlaştığını ve madde kullanım yaşının gittikçe düştüğünü üzüntüyle müşahede etmekteyiz. Bununla birlikte madde kullanımıyla ilişkili olarak meydana gelen olayların ve işlenen suçların da paralel olarak arttığı da bilinmektedir.
Madde kullanımının artmasının önüne geçilmesi ve kullanımın ortadan kaldırılması adına çözüme yönelik çalışmaların ise ciddi anlamda sönük kaldığını, bu hususta kendisinden çalışma beklenen kurumların ise sorumluluklarını yeterince yerine getirmediklerini görmekteyiz.
Bunun yanı sıra devletin karar alıcı mekanizmaları da belirlenen sorunlar ve çözüm yöntemlerine ilişkin yeterince kararlı ve istikrarlı politikalar geliştirememiştir. Ayrıca madde kullanım sorunun sanki sadece eğitim ve sosyoekonomik durumu geride kalmış kesimlerin sorunuymuş ve sadece o kesimlerin içerisinde peyda olan bir meseleymiş gibi ele alınması ise ciddi yanılgılara sebebiyet vermektedir.
Bu bağlamda her ne kadar uyuşturucuyla mücadele adı altında çalışmalar kapsamında operasyonlar yapıldığından ve çeşitli rakamlar verilerek başarıdan bahsedilse de söz konusu operasyonlarda amiyane tabirle bataklıkla değil sivrisinekle uğraşıldığını, operasyonlara rağmen madde satımı ve kullanımının artarak devam ettiğinden anlamaktayız.
Halkımızın uyuşturucuyla hakkaniyetli ve samimi bir şekilde mücadele edildiği hususundaki kafa karışıklığının oluşması normal olmakla birlikte, yetkililerce halkımıza bu kafa karışıklığını ortadan kaldıracak tatmin edici doneler sunulmalıdır.
Zira halk ile temaslarımızda tarafımıza yapılan bildirimlerden de gördüğümüz üzere, söz konusu uyuşturucu ile mücadele hususunda inandırıcı adımlar atılmadığı gibi Adanamız’da bazı kolluk ve adli makam çalışanlarının da bu suçlara bulaşmış olması akıllarda bazı soru işaretleri bırakmaktadır.
Halkımız, uyuşturucu ile mücadele konusunda daha samimi adımlar atılmasını ve sadece torbacı diye tabir edilen ve sokaklarda satıcılık için istismar edilen kişilerin değil, bu işi organize eden, satımını ve sevkini sağlayan ve onca istihbarat ve emniyet ağına rağmen bu maddeleri rahatlıkla nakledebilen kişilerin gözaltına alınıp yargılanmasını ve cezalandırılmasını istemektedir.
Diğer taraftan, bu işlerin içinde devletin memuriyet kılıfına sığınmış kötü niyetli bazı kişilerin bulunması ise bu işlerde gençlerimizin aslında birer kurban olduğunun göstergesidir.
Bu çerçevede parti ayrımı yapmaksızın ilimizi temsil eden tüm milletvekillerine çağrıda bulunuyoruz ve diyoruz ki; üzerinize düşen görevi yapın, Adanamız’ı ve gençlerimizi madde bağımlılığı illetinden kurtarın, kurtaralım.
Ayrıca bu hususta başta ilimiz emniyeti olmak üzere tüm yöneticilere, Diyanete, ülkemiz genelinde de tüm siyasilere ciddi görevler düşmektedir. Toplumun tüm kesimleri, sivil toplum kuruluşları, bağımlılık alanında çalışan meslek grupları ve devletin ilgili organlarının katılımı ile sorun çözme politikaları geliştirilmeli, madde kullanımı sorununa dönük eylem planları oluşturularak zaman kaybetmeden gerekli adımlar atılmalıdır.
Diyanet de camilerde gençlere alanlar oluşturarak manevi destek sağlayıcı programlar ve etkinlikler düzenlemeli, yine bu kapsamda bilinçlendirme çalışmaları yapmalıdır. Özellikle de cami görevlilerine gerekli uyarılarda bulunarak gençlerimize karşı daha hassas davranılmasını öğütlemelidir.
Zira madde kullanım sorunu, gençliğin karşı karşıya kaldığı en büyük tehlikelerden biridir. Bu anlamda gençliğin sorunlarını ele alırken de madde kullanımını görmezden gelmek veyahut diğer sorunlardan ayrı olarak değerlendirmek meselenin özüne inilmesini engellemektedir.
Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisinin geçtiğimiz yıl Nisan ayında yayımlanan raporunda da görüleceği üzere, 10-11 yaşında esrara, eroine başlayan, yıllarca kullanan gençlerimiz var. Bazısı farklı isimler taşıyan uyuşturucu maddenin pençesinde, bazıları da bu maddeleri kullanmaktan dolayı genç yaşta hayata veda etmiş. Çocuklarımız ellerimizden kayıp gidiyor.
Tüm bunları hep birlikte tefekkür ettiğimizde, toplumun huzurunun, özelde de ailenin köklerine yerleştirilen dinamit mesabesinde olan madde kullanımına karşı duyarsız ve sağır kalınmasının, yakın gelecekte onulmaz yaralar açabileceğini ve ciddi toplumsal olaylara sebebiyet verebileceğini asla aklımızdan çıkarmamalıyız.
Bu anlamda da ailelerimize de büyük görevler düşmektedir. Çocuklarımıza bu gibi kirli işlerden gelen kazançların haram olduğunu da hatırlatarak, bu işin ilk başta kârlı bir işmiş gibi görünse de aslında pek de öyle olmadığını, insanların hayatlarını kararttığını, ailelerin dağıldığını, gençleri zehirleyip hayattan kopardığını anlatmalıyız. Ayrıca bu gibi işlere meyledenlere neler olduğunu ve akıbetlerinin ne kadar hazin olduğunu gösterelim. Çocuklarımızı ihmal etmeyelim ve onlara sahip çıkalım.
Bu bağlamda, HÜDA PAR olarak, gerek bahsini ettiğimiz tüm sorunların çözülmesi kapsamında çeşitli girişimlerde bulunarak gerekse de gençlerimizi ve ailelerimizi kurtarmak adına üzerimize ne düşüyorsa yaparak, gerekli adımları atacağımızdan halkımızın şüphesi olmasın. “
Haber: Remzi Yıldırım/Gastepress/ADANA
Yorumlar
Kalan Karakter: