Turhal açıklamasını şöyle sürdürdü; ‘’Kayseri Kalesi’nin Büyükşehir Belediyesi tarafından Kültür Sanat Merkezi’ne dönüştürülmesine yönelik bazı olumsuz değerlendirmeler yapıldığını görmekteyiz. Katkı sağlayacak değerlendirmeler her zaman önemsenir ancak hiç kabul edilemeyecek tarzda, eleştiri bile diyemeyeceğimiz ön yargılı ve gerçekle örtüşmeyen açıklamalara üzülerek şahit oluyoruz. Böylesi yatırımlar ancak takdir edilebilir. Hele hele bir takım açıklamalarda tarihin yok edildiğinin ifade edilmesi bakıp görmemekle, görüp görmezden gelmekle açıklanabilir.
Kayseri Kalesi böyle bir tarihi yolculuktan günümüze gelinceye kadar pek çok kez tamir ve tadilat görmüştür. Ancak yapılan tamir ve tadilatlar yetersiz olduğu için zaman zaman acı olaylar da yaşanmıştır. 1999 yılında kalenin surlarında yaşanan çökme sonucu hayatını kaybeden vatandaşlarımız olmuştur. Kale içindeki sağlıksız ortam ve surların zayıflaması şehrimizin simgelerinden olan bu tarihi değerin yeniden ele alınmasını kaçınılmaz hale getirmiştir. Bu anlamda 2008 yılında Kayseri Büyükşehir Belediyemiz tarafından “Kayseri İç Kalesi Ulusal Mimarlık Yarışması” açılmış, yarışma süreci 2011 yılında tamamlanarak birinci olan projeyle sözleşme imzalanmıştır.
Bu proje ışığında;
2011 yılında İç Kale Avam Projesi onaylanmış, 2012 yılında İç Kale Sismik ve Radar Ölçümü yapılmış, jeoteknik sondaj çalışmaları gerçekleştirilmiş ve kale içine yapılacak olan Arkeoloji Müzesi’nin projesi onaylanmıştır. 2013 yılında kale içerisinde bulunan ve hiçbir tarihi değeri bulunmayan 1983-86 yılları arasında yapılmış betonarme yapılar yıkılarak Kasım 2013’te Arkeoloji Müzesinin yapımına başlanmıştır.
Bu arada iç kale restorasyon projeleri hazırlanmış ve projelerin onay süresi 2016 yılında tamamlanarak iç kale restorasyon çalışmalarına başlanmıştır. Restorasyon çalışmaları bilim insanlarından oluşan 5 kişilik bir ekibin kontrolünde yapılmış ve bu çalışmalarla eş zamanlı olarak Kayseri Kalesi’nin kültür sanat merkezine dönüştürülmesine yönelik projeler hazırlanış ve bu projeler hayata geçirilmesi için çalışmalar gerçekleştirilmiş. Elbette bu süreç kalenin bir süre kapalı kalmasına neden olmuştur; ancak bilinmelidir ki söz konusu olan küçük bir binanın restorasyonu değildir. Heybetli ve Haşmetli Kayseri Kalesi restore edilmiştir. Bu restorasyonla eş zamanlı Kayseri Kalesi’ne modern bir Arkeoloji Müzesi kazandırılmış ve müzenin yanı sıra kütüphane, konferans salonu, sanatçılar sokağı, sanat galerileri gibi birimleriyle dünyanın en değerli kültür sanat merkezlerinden birisi ortaya çıkmıştır.
Tarihi Kayseri Kalesi, Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarıyla şehrimize, ülkemize ve geleceğimize kazandırılmış muhteşem bir eserdir. İçerisine yapılan Arkeoloji Müzesi ile şehrimizin Kültepe’den çıkarılan 6 bin yıllık tarihi eserler artık şehrimizde sergilenir hale gelmiştir. Sanatçılar Sokağı’nda ressamlarından ebru sanatına, çömlekçisinden deri sanatçısına, ahşap oymacılığından fotoğraf ve tespih sanatçılarına kadar 28 farklı sanat dalı kendisine burada yer bulmuştur. Çok farklı sergilerin yer aldığı sanat galerileri oluşmuştur. Velhasıl, kültür ve sanatseverler burada saatlerce kalabilir, sanata ve kültüre doyabilirler. Kültüre, sanata ve tarihe yüzeysel bakanlar ise hiçbir şey görmeyip yarım saat bile kalmayabilirler. Oysa, sadece KAYMEK tarafından açılan ve Tarih boyunca Türk kadının kahramanlığını anlatan “Seferden Zafere Türk Kadını” sergisi bile Kayseri Kalesi’nde saatlerce kalmanın bir gerekçesi olabilir.
Sözlerime son verirken Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ne Tarihi Kayseri Kalesi Kültür Sanat Merkezi’ni şehrimize, ülkemize ve dünya insanlığına kazandırdığı için bir kez daha teşekkür ediyorum. Ve herkesin bu güzelliği takdir etmesini bekliyor, saygılarımı sunuyorum dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: