
AYT sayısal puan birincisi Bahadır Selim Bakla, sınav sürecinde öğretmenlerinin ve ailesinin kendisine çok destekte bulunduklarını söyleyerek, “Uzun bir maratonun sonucunda bu derecelere eriştik. Ben 9-10-11 ve 12’inci sınıflarda düzenli olarak çalışmayı ve artırarak çalışmayı tercih eden bir öğrenciydim. 9’uncu sınıfta günde 1 buçuk saat çalışmayla başladım. 10’uncu sınıfta 2 saat oldu. 11’de artık maraton sıklaşmaya başladı. Öğretmenlerimizde bizi hazırlamaya devam ediyordu. 12’inci sınıfta da çalışmaya devam ettik. Sürekli sınavlara girdik. Ben bu süreçte en çok önem verdiğim şeylerde biri kendime değer vermem oldu. Çünkü ben haftada mutlaka 1 gün spor yapmayı tercih ettim. Eğer hava müsaitse ulaşımımı bisikletle sağladım. Toplu taşımaya binip, olabildiğince topluluğa girdim. 7/24 kütüphanemizi kullandım. Yani olabildiğince sosyal olmaya çalıştım. Ben kendimi keşfetmeye başladıkça sayısal zekamın olduğunu ve fizik, matematik gibi dersleri sevdiğimi fark ettikçe dedim ki ‘Ben mühendisliğe daha yatkın bir yapıya sahibim’ öyle olunca bizim fikirler değişti. Ben bilgisayar ya da elektrik elektronik mühendisliği düşünüyorum” diye konuştu.
AYT sözel puan birincisi Yusuf Erdoğan ise kendisinin mevcutta Tıp fakültesinde okuduğunu sınava kendisini denemek için girdiğini belirterek,” Ben geçen yıl sayısalda derece yaparak Hacettepe Üniversitesi Tıp Bölümüne yerleştim. Fakat bu sene de sözel bölümde kendimi denemek istedim. Çünkü sosyal bilimleri, felsefeyi seviyordum. Bunları ders olarak görmüyordum. Edebiyat falan çalışırken, estetik zevk almaya çalışıyordum. Yani bunu asla bir ders olarak görmedim. Tarih çalışırken, kendime farklı dersler çıkardım. Ben öğrenim hayatımın her kademesinde çalışkan bir öğrenciydim. Çalışırken de kendinize kesinlikle güvenin. Ben Hacettepe Üniversitesi İngilizce Tıp bölümünde devam etmek istiyorum. Büyük ihtimalle tercih vermeyeceğim. Kendimi denemek için girdim. İyi bir hekim olmayı hedefliyorum” ifadelerini kullandı.
AYT eşit ağrılık puan birincisi Yusuf Selim Torun da, “Güzel bir derece geldi. İyi çalıştım. Bu sınav çalışmaktan ziyade bence stres yönetiminde biten bir sınav. Sınav sabahı gibi bir koşulla karşıyayız ve ben sınav sabahı arabamızın lastiğinin patlaması gibi bir durumla karşılaştım. Ne yapacağımızı bilemediğimiz bir 15 dakika geçirdik. Sınava herkes çalışıyor. Stres yönetimini halletmek için de yapılması gereken, Türkiye geneli sınavlara girmek ve kendilerini rahatlatacak etkinliklere katılmak. Ben hukuk bölümünü düşünüyorum “dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: