ve değerli meslekdaşlarımız.
Bilindiği gibi 24 Temmuz 1908, “Türk Basını” için son derece önemli bir tarihtir.
Her yıl 24 Temmuz’u, “Basında Sansürün Kaldırılışının Yıldönümü”, “Gazeteciler ve Basın Bayramı” olarak kutlamaktayız.
Her ne kadar günümüzde, 24 Temmuz bir bayram olmaktan çok uzaklaşmış olsa da, sorunların tartışılması ve açık bir şekilde ifade edilmesine olanak vermesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Sektörümüzde, olağanüstü bir süreç yaşanmaktadır. Haziran ayı içerisinde gazetecilere yönelik kovuşturma ve yargılamalar devam etmektedir. Haziran ayında, cezaevlerinde 58’i hükümlü 140 gazeteci arkadaşımız bulunmaktadır. Ayrıca, çok sayıda gazeteci arkadaşımız yine bu dönemde işsiz kalmış, taciz edilmiş, saldırıya uğramış, açık ve örtülü şekilde baskı altında tutularak görev yapmaları engellenmiştir.
Saygıdeğer meslektaşlarımız,
Özgür ve tarafsız basının demokrasimiz için taşıdığı büyük önem, 15 Temmuz’da yaşadığımız darbe girişimi ile açıkça ortaya çıkmıştır. Darbe girişimine tüm gücüyle karşı duran basın kuruluşları, halkın haber alma hakkını sonuna kadar savunmuş ve darbecilerin müdahalelerine rağmen yayınlarını sürdürerek bu hain çabanın engellenmesinde başrol oynamıştır.
Demokrasi adına verilen bu önemli sınavdan alnının akıyla çıkan basın, mutlaka desteklenmeli ve sektörde yaşanan sorunlar çözülerek daha özgür bir ortam yaratılmalıdır.
Her 24 Temmuz’davurgulandığı gibi sansür, gazetecilerin 24 Temmuz 1908 tarihinde gerçekleştirdiği onurlu direniş sonucu kalkmış, ancak aradan geçen süreçte yapılan çeşitli düzenleme ve değişik kesimlerin gelen baskılarla yeniden gündeme gelmiş etkisini giderek artırmıştır.
Bilindiği gibi çağımızda basın sektörü hem ülkemizde, hemde tüm dünya genelinde özgür olma, bağımsız haber yapabilme mücadelesi vermektedir. Bu mücadelede, Türk Basını olarak bizde yerimizi almalıyız.
Ülkemizde, özellikle darbe dönemlerinde basın kuruluşları üzerinde büyük baskılar ve şiddete varan uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Günümüzde de maalesef ifade özgürlüğünü engelleyen yasal kısıtlamalar vardır. Gazeteciler yazdıkları yazılar, yorumlar ve haberler nedeniyle yargılanmakta, tutuklanmakta, mahküm olmaktadırlar. Bugün ülkemizde, yüzlerce gazeteci cezaevlerinde bulunmaktadır.
Bu durumun sona erdirilmesi, gazetecilerin tutuksuz yargılanması ve ülkemizde basınözgürlüğünün gerçek anlamda sağlanması gerekmektedir.
Beklentimiz, yasama, yürütme ve yargı ile birlikte, basın özgürlüğü konusunda ortaya çıkan sorunların biran önce gözden geçirilmesi, giderilmesi, çözümlenmesi ve bu ortamı sağlayacak düzenlemelerin bir an önce uygulamaya konulmasıdır.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, basın/ medya alanında kapsamlı bir değişime ve yenilenmeye ihtiyaç vardır. Basın özgürlüğünden sansüre, çalışma koşullarından mesleki düzenleme zorunluluğuna, internet haberciliğine kadar var olan sorunların çözümü için harekete geçilmesi kaçınılmaz olmuştur.
Özgür ve tarafsız basın hepimizin güvencesidir.
Kimse, halkın bu güvencesini ortadan kaldıramaz.
Unutulmamalıdır ki, özgür ve tarafsız basın demokrasileri ayakta tutan vazgeçilmez unsurlarından birincisi ve en başta gelenidir.
24 Temmuz tüm gazetecilere kutlu olsun, mutluluklar getirsin.
Saygılarımla..
Yorumlar
Kalan Karakter: