Canan Kaftancıoğlu hakkında 2012-2017 tarihleri arasında sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımları nedeniyle açılan davanın üçüncü duruşması İstanbul’daki Çağlayan Adliyesi’nde görüldü.
Karar duruşmasında Kaftancıoğlu için “Cumhurbaşkanına hakaret”, “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret”, “Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılama”, “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” , “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası verildi.
Kaftancıoğlu'nun avukatları, söz konusu kararı istinaf mahkemesine taşıyacak. Karar kesinleşirse Canan Kaftancıoğlu cezaevine girecek.
Canan Kaftancıoğlu'ndan ilk açıklama!
Karara ilişkin adliye çıkışında konuşan Canan Kaftancıoğlu “Kararlar saray odalarında alınıyor. Bu dava İstanbul'u, İstanbul halkına kazandıranları cezalandırma davasıydı. Bu karar İstanbul halkını cezalandırmaktır. Vesayet sistemi bitene kadar susmayacağız” dedi.
Twitter hesabından da mesaj atan Kaftancıoğlu şunları yazdı:
Duruşmada neler söyledi?
Duruşmada, avukatların savunmasını tamamlamasının ardından Kaftancıoğlu'na son sözü soruldu. Asla son sözünün olmayacağını ifade eden Kaftancıoğlu, "Biz mevsimi başladı, o kaybetti. Biz kazandık, 80 milyon kazandı. Karar ne olursa olsun düşüncelerimden ve söylediklerimden vazgeçmeyeceğim. Çünkü biz mevsimi başladı, o kaybetti, biz kazandık." şeklinde beyanda bulundu. Son sözün ardından ara veren mahkeme heyeti müzakerenin ardından kararını açıkladı.
Canan Kaftancıoğlu hangi suçtan ne kadar ceza aldı?
Mahkeme; Kaftancıoğlu’nu; “Terör propagandası yapmak” suçundan 1 yıl 6 ay “kamu görevlisine alenen hakaretten” 1 yıl 6 ay 20 gün, “Cumhurbaşkanına alanen hakaret” suçundan 1 yıl 16 ay, “Devleti alanen aşağılamak” suçundan 1 yıl 3 ay, “halkı kim ve düşmanlığa alanen tahrik” suçundan 2 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Kaftancıoğlu’na toplamda 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası verildi.
Kaftancıoğlu hangi şiiri okumuştu?
Kaftancıoğlu’nun duruşma salonu dışında okuduğu ve 'pişmanlık duymadığı' şiir, Nazım Hikmet’in Peyami Safa’ya yönelik hicviydi. Hiciv şöyleydi:
"Sen bu kavgada
bir nokta bile değil,
bir küçük, eğri virgül,
bir zavallı vesilesin!..
Ben kızabilir miyim sana?
Sen de bilirsin ki, benim adetim değildir
bir posta tatarına
bir emir kuluna sövmek,
efendisine kızıp
uşağını dövmek."
Yorumlar
Kalan Karakter: