Hayatı, gördüğü eksiklikleri yanlışları dile getirmekle geçen, sırf görevini yaptığı için hayatını alçakça bir saldırıyla kaybeden Uğur Mumcu bu gün korkan, görmedim, duymadım, abilerim ne derse onu yazarım diyen basın mantığına örnek olmalıdır. Türkiye de "gazetecilik" kavramını başka bir boyuta taşıyan Uğur Mumcu'yu her zaman saygıyla ve özlemle anacağız. Uğur Mumcu bizler için susmayan bir kalemdir.
Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Uğur Mumcu, Gaffar Okkan, Kayserimiz’den de Ömer Yılmaz, Hayrettin İstanbullu, Mustafa Kulkuloğlu gibi nice isimsiz demokrasi şehitleri Uğur Mumcu'nun da bir yazısında dediği gibi vurulsalar, parçalansalar bile her parçalarından kendileri gibi belki onları bile aşacak, vatan sevgisiyle dolup taşan gençlere dönüşeceklerdir. Gençlerin yitirdiğimiz bu değerlerimizi öğrenmeleri, anlamaları için bize düşen görev bu değerlerimizi unutturmamaktır. Onları davası bizim davamızdır. Uğur Mumcu'nun aramızdan ayrılışının 26. Yılında bir kez daha onu ve bütün demokrasi şehitlerimizi sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz.
Yorumlar
Kalan Karakter: