Genç, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 8 Ocak’ta kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı'nın yetkileriyle ilgili tartışmaların olduğu oturumda söz aldı.
Siber Güvenlik Kanunu Teklifi ile Başkanlığa, hakim onayı olmaksızın arama yapma, dijital materyallere el koyma ve veri toplama gibi geniş yetkiler verilmesinin doğru olmadığını belirten Genç, "Biz bu teklifin genel amacı olan siber güvenliği sağlama ihtiyacına karşı değiliz. Ancak bunu yaparken bireysel hak ve özgürlükleri feda eden, keyfî yetkiler dağıtan ve denetim mekanizmalarını ortadan kaldıran bir anlayışa karşıyız" dedi.
Genç, "Bu kanunun gerekçesi, Türkiye'nin siber tehditlere karşı daha dirençli hâle getirilmesi olarak sunulmaktadır. Ancak gerçek güvenlik, baskıyla değil hukukla sağlanır. Güvenlik gerekçesiyle özgürlükler askıya alınıyorsa, orada güvenlik değil otoriterleşme vardır" ifadelerini kullandı.
Siber Güvenlik Başkanlığı'nın Denetimi Şart
CHP’li vekil, teklifin yetersiz teknik detaylar ve hukuki güvence eksiklikleri taşıdığını belirterek, "Siber Güvenlik Başkanlığı, Meclis tarafından denetlenmeli" dedi. Ayrıca, "Kritik altyapılar ve siber tehditler konusundaki tanımlar belirsiz bırakılmıştır. Hangi bilişim sistemlerinin kritik altyapı sayılacağı tamamen yürütme organının takdirine kalmıştır. Bu yetkilerin keyfî bir şekilde kullanılmayacağının garantisi yok" diye uyardı.
Genç, özellikle Siber Güvenlik Başkanlığı’na mahkeme kararı olmaksızın kişisel verileri izleme ve internet üzerindeki içerikleri "siber tehdit" olarak değerlendirme yetkisi verilmesinin tehlikeli olduğunu vurguladı. "Bu yetkilerin nasıl denetleneceği belirsizdir. Hükümeti eleştiren herhangi bir içerik de siber tehdit kapsamına alınabilir" dedi.
Güvenlik Değil, Dijital Kontrol Yasası!
Aşkın Genç, sözlerine devam ederek, son dönemdeki askeri ihraçlara da dikkat çekti. “Subayları tasfiye eden anlayış, siber güvenlik bahanesiyle gazetecileri, akademisyenleri ve muhalifleri susturabilir. Bu, sadece 5 teğmenin değil, tüm Türk gençliğinin değerlerine sahip çıkma hakkının gasp edilmesidir” dedi.
Genç, “Bu yasa siber güvenlik değil, dijital kontrol yasasına dönüşecektir” diyerek, Türkiye'nin siber güvenliğini artırmak için hukukun üstünlüğüne dayalı bir yaklaşım gerektiğini savundu.
Hodri Meydan!
Son olarak, iktidara sert bir meydan okuma yaparak şunları söyledi: “Son günlerdeki gelişmeler, iktidarın eleştiren, sorgulayan, muhalif olan herkesi susturma çabalarının geldiği noktayı açıkça gözler önüne sermektedir. Sandığı getirin, milletin tercihine güvenelim, Türkiye’nin geleceğini, yargı sopasıyla, kumpaslarla, hukuksuzluklarla değil, milletin iradesiyle belirleyelim.”
Genç, seçim sandığının getirilmesi gerektiğini ve milletin iradesine güvenilmesi gerektiğini belirterek, iktidara meydan okudu.
Yorumlar
Kalan Karakter: