B12 eksikliğinin görüldüğü risk gruplarının olduğunu belirten İngeç, "Vejetaryen ya da vegan tipi beslenme alışkanlığına sahip kişiler, Chron ve çölyak hastası olanlar, alkol ve uyuşturucu bağımlıları, yetersiz ve dengesiz beslenen çocuklar, gebelik sürecinde olan anne adayları, ileri derece diyabet hastaları ve 65 yaş üzerindeki kişilerdir. B12 düşüklüğünü vücuttaki bazı belirtiler gösteriyor. Baş dönmesi ve kuvvet kaybı, çarpıntı ve nefes darlığı, iştah kaybı, ishal veya şişkinliğin yanı sıra kabızlık gibi sindirim sistemi sorunları, ağız içindeki yaralar, dilde kızarıklık ve çok sık kanayan diş etleri, ileri yaşta adresleri ve bazı basit olguları hatırlayamama, zihinsel yorgunluk, kaygı bozukluğu gibi belirtilerin nedeni B12 eksikliği olabilmektedir" şeklinde konuştu. İngeç, sözlerine şöyle devam etti:
"B12’nin vücutta eksik olduğu kan sayımıyla belirlenmektedir. İleri yaşta ortaya çıkma riski yüksek olduğu için 50 yaşından sonra düzenli kan testleri ile B12 seviyeleri takip edilmelidir. B12 vitamini, diğer B vitaminlerinin aksine vücutta üretilememekte ve dışarıdan takviye olarak alınabilmektedir. B12 vitamininin damar yoluyla vücuda verilmesi, ağızdan alınan tabletlere göre daha etkilidir. Bazı durumlarda, dışarıdan B12 vitamini destek tedavilerinin yan etkileri de ortaya çıkabilir. Enjeksiyon bölgesinde kaşıntı ve kızarıklık, ishal, vücutta şişme hissi ve ağrı hafif yan etkilerdir. Düzensiz kalp atımı, ayaklarda şişme ve kas krampları ise enjeksiyonun ağır yan etkileri arasında yer alır ve vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmayı gerektirir. Vücutta fazla olan ve kullanılmayan B12 vitamini idrarla atılabilmektedir."
Yorumlar
Kalan Karakter: