Sağırsoy'un yazısına göre, pandemi sürecinde Çin, dünyanın kapılarını kapatırken kendi içinde ilerleme kaydetti ve birçok alanda rakiplerini geride bıraktı. Örneğin, Alman otomobil devi Mercedes'in Çinli ortağı BYD ile birlikte çalışmak zorunda kalması gibi durumlar, Çin'in gücünü gösteriyor.
Ayrıca, Çin'in ARGE merkezlerinde binlerce öğrenci yetiştirerek milli duygularla entegre bir şekilde çalıştığını belirten Sağırsoy, Çin'in gelecekteki dünya düzeninde önemli bir rol oynayacağını iddia ediyor.
Yazıda ayrıca, pandemi sürecinde Avrupa ve Amerika'nın gerilediği, Çin'in ise bu süreci fırsata çevirerek dünyaya korku salmaya devam ettiği vurgulanıyor. Sağırsoy, pandeminin ardından Çin'in rakiplerini geride bıraktığını ve yeni dünya düzeninde önemli bir konuma geldiğini savunuyor.
Ancak, yazının sonunda Sağırsoy'un dikkat çektiği önemli nokta, pandemi sürecinde yaşananların savaşın yeni bir türü olduğu ve bu durumun ancak yıllar sonra anlaşıldığıdır. Artık savaşın topla tüfekle değil, ekonomik ve biyolojik araçlarla yapıldığına dikkat çeken Sağırsoy, gelecekte su, enerji ve gıda gibi kaynaklar için savaşların yaşanabileceğini öne sürüyor.
Sonuç olarak, Sağırsoy'un yazısında Çin'in pandemi sürecini nasıl fırsata çevirdiğine ve gelecekteki dünya düzenindeki rolüne vurgu yapılıyor. Ancak, bu süreçte diğer ülkelerin de dikkatli olması gerektiği ve su, enerji ve gıda gibi temel kaynakları korumalarının önemine işaret ediliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: