Hiçbir maddi kıymetle ölçülemeyecek kadar saygın bir meslek olan öğretmenlik; sevgi ve fedakârlığın yol göstericiliğinde, milletimize hizmet etmenin güzide yollarından birisi olmuştur.
Aziz milletimizin ruh ve karakterine biçim veren, bugünün mimarı, yarınların hazırlayıcısı muhterem öğretmenlerimize çok şey borçlu olduğumuz iyi bilinmelidir.
Yılın sadece bir gününde değil, her anında hatırlanması ve anlaşılması gereken eğitim camiasının değerli mensuplarının, millet ve devlet hayatında ikame edilemez yerleri bulunduğu kuşku götürmez bir gerçektir.
Sahip oldukları bilgi, kültür ve deneyimi; anlatarak, göstererek, benimseterek kuşaklara aktaran, böylece sosyolojik sürekliliğin sağlanmasına da büyük bir katkı sağlayan öğretmenlerimiz, bu özelliklerinden dolayı yaşadıkları çevrenin öncüsü olmuşlardır.
Bilgiyle doldurulmuş zihinlerin yanında, zekâyla duyguları birleştirerek evlatlarımızın kendilerini tanımalarını gözeten, beyin ve kalbin terkibinden filizlenmiş bir eğitim sürecini de hayata geçiren değerli öğretmenlerimizin var olan gayretleri her türlü takdirin üstündedir.
Bunların yanı sıra eli, gözü, dikkati, muhakemeyi eğiten; duyguları geliştiren, iradeyi güçlendiren, girişimciliği teşvik eden, azim ve dayanıklılığı kuvvetlendiren bir eğitim anlayışının gelişmesi ve yerleşmesi için, öğretmenlerimizin üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmek amacıyla asgari özeni göstereceklerine yürekten inanıyorum.
Ülkemizin bugün ve gelecekte bağımsız ve onurlu yaşayabilmesinin yegâne yolu; eğitim ve öğretim vasıtasıyla nesillere öğretilecek olan milli değerler sisteminden geçmektedir.
Türk milletine mensubiyet şuurunun anlamlandırılmasında, yayılmasında yeri doldurulamaz bir fonksiyona sahip olan öğretmenlerin; şevk ve heyecan içinde bu vazifelerini yerine getirmeleri için gerekli şartların hazırlanması da devletin temel görevleri arasında yer almalıdır.
Yorumlar
Kalan Karakter: