Ne yapacağımı bilemedim

Olay, geçen 11 Mayıs'ta saat 18.30 sıralarında Aşağı Mahalle Uluyer Sokak'ta yaşandı. Kablo fabrikasında işçi olarak çalışan ikisi de evli ve 2'şer çocuk sahibi Murat Karakulak ve Hacı Korkmaz, iş çıkışı iftar yapmak için bağ evine gitti. Bağ evinin sahibi Karakulak bir süre sonra polis ve sağlık ekiplerini arayarak, arkadaşının eve kendisinin bıçaklandığını belirterek yardım istedi. İhbar üzerine adrese sevk edilen sağlık ekibinin yaptığı kontrolde, 45 bıçak darbesi alan Hacı Korkmaz'ın öldüğü belirlendi. Sağ bacağında 6 bıçak yarası bulunan Karakulak ise, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Karakulak'ın ifadesi doğrultusunda çalışma başlattı. Çevredeki güvenlik kameralarının kayıtlarını inceleyen ekipler, Karakulak'ın belirttiği eşkalde birisini tespit edemedi. Evde ve çevrede araştırma yapan ekipler, cinayet aleti olan bıçağı, bağ evine 50 metre uzaklıkta su kuyusu içinde buldu. Bıçakta parmak izine rastlanan Karakulak, tedavisinin ardından gözaltına alındı. Karakulak, sabaha kadar süren sorgusunda cinayeti itiraf etti. Karakulak, para meselesi yüzünden tartıştıkları Korkmaz'ı bıçaklayarak öldürdüğünü söyledi. Karakulak, olayı hırsızlık gibi göstermek için cinayetin ardından evdeki eşyaları dağıttığını, daha sonra aynı bıçakla kendisini bacağından yaraladığını belirtti. İş arkadaşı Hacı Korkmaz'ı öldürüp olayı hırsızlık gibi göstermeye çalışan Murat Karakulak çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Hakkında, 'Kasten adam öldürme' suçundan ömür boyu müebbet hapis istemiyle dava açıldı.

Kayseri 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında  tutuklu sanık Murat Karakulak ile Hacı Korkmaz'ın şikayetçi yakınları katıldı. 2002 yılından beri ölen Korkmaz ile iş arkadaşı olduklarını söyleyen Karakulak, "İşlerim rahatlayınca küçükbaş hayvancılık yapmaya karar verdim. Hacı'da para yatırarak, yatırım yapmak istedi. Koyunların bir kısmı ölünce aramızda alacak verecek sorunları yaşandı. Olay günü oruç değildik. Bir şeyler alarak, bağ evine gittik. Bağ evi almak istiyordu, eşinden de gizliyordu. Satın alacağı bağ evine aracılık yapıp, 35 bin TL komisyon alacaktım. Bu şekilde de aramızdaki alacak verecek meselesi sonlanacaktı" diye konuştu.

Hacı Korkmaz'ın kendisine küfür ettiğini de ileri süren sanık Karakulak, "Küfür etmemesini söyledim. Hacı Korkmaz ile tartıştık. Sobanın üstündeki güğümle Hacı, kafama  vurdu, yumruk attı. Kızıma küfür etti. Kendimden geçtim. Bıçağı alıp, 5-6 defa salladım. Sonrasını hatırlamıyorum. Kendime gelince de ağlamaya başladım. İlk defa ceset gördüm. Ne yapacağımı bilemedim. Korktum. Olaya hırsızlık süsü verdim. Hacı'nın üzerindeki 4 bin TL'yi ortalığa, malzemeleri de dışarı saçtım. Sonrasında da kendimi yaraladım. Çok pişmanım. Yeni doğan çocuğumun yüzünü görmedim. Savcılık keşfini kabul etmiyorum. İlk defa 30-40 polis görmüştüm. Şimdiki ifadelerim doğrudur" ifadelerini kullandı.

Hacı Korkmaz'ın şikayetçi eşi E.K. ise, "3 aydır planlıyordu. Konuştukları yalan. Her şeyden haberim var.  Ev benim üstüme yapılmıştı. Eşim benden habersiz nasıl satacaktı" dedi.  Sanık Karakulak'a doğru dönen E.K., "Elini nasıl kana buladın? Allah belanı versin" diye bağırdı. Mahkeme başkanının talimatıyla Korkmaz'ın şikayetçi yakınları duruşma salonunun dışına çıkarıldı.

Savcı, sanığın 'Kasten adam öldürme' suçundan cezalandırılmasını isterken, mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, sanık ve şikayetçi tarafın avukatlarının mütalaaya karşı savunma yapmak istemesi üzerine ertelendi.