Hendek ilçesi Yukarı Çalıca mevkisindeki havai fişek fabrikasında, saat 11.10 sıralarında büyük bir gürültüyle patlama meydana geldi. Sakarya'nın yanı sıra komşu il Düzce'den de duyulan patlamayla birlikte gökyüzüne dumanlar yükseldi. Havai fişekler, gökyüzünde ardı ardına patlamaya başladı, fabrikada yangın çıktı. Patlamanın şiddetiyle fabrikanın yakınında bulunan bazı binaların camları kırıldı. Olay sırasında fabrikada bulunan işçilerden bazıları kendi imkanlarıyla dışarıya çıktı. Patlamada 4 kişi yaşamını yitirdi, 97 kişi de yaralandı.
Patlamanın ardından bölgeye çok sayıda jandarma, itfaiye, UMKE ve ambulans sevk edildi. Düzce ve Kocaeli’den de takviye ekipler bölgeye sevk edildi.
Bölgede önlem alan jandarma ekipleri, çevredekileri uzaklaştırdı. Yaralılar, ambulanslarla Hendek ve Sakarya’daki hastanelere kaldırıldı. Yaralılardan 16’sına ayakta müdahale edildi.
İtfaiye ekiplerinin müdahalesi sırasında da fabrikada havai fişekler patlamaya devam etti. Patlamanın etkisiyle fabrika binalarının kapılarının ve çatılarının uçtuğu görüldü.
KONTROL ALTINA ALINDI
Yangın, ekiplerin havadan ve karadan müdahalesiyle kontrol altına alındı. Fabrika binaları patlamaların şiddetiyle büyük zarar görürken, çatılarında sadece profil demirlerinin kaldığı, bazı binaların ise duvarlarının dahi yıkıldığı görüldü.
FABRİKADA 110 TON PATLAYICI VARDI
Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım, fabrikanın deposunda ise 110 ton patlayıcı ve havai fişek olduğunu söyledi.
3 BAKAN OLAY YERİNDE
Bu arada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, patlamanın ardından bölgeye geldi. Bakanlar, bölgede inceleme yaparak, yetkililerden bilgi aldı.
BAKAN KOCA: 4 KİŞİ ÖLDÜ, 97 KİŞİ YARALANDI
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, inceleme sonrası yaptığı açıklamada, “Bugün Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 3 bakan olarak Hendek'te olan bu patlama sebebiyle gelmiş bulunuyoruz. Burada daha önce benzer şekilde 2 bu büyüklükte olmayan patlamanın olduğunu biliyoruz. Şu an hayatını kaybeden 4 vatandaşımız oldu. Kendilerine Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. 5 toplam hastanemize 97 yaralımız nakledildi. 97 yaralımızın 16 tanesi taburcu edildi. 1 kişi şu an ağır yaralı olarak tedavisi yapılmakta. 31 yaşında olan bir vatandaşımız. Bunun dışında durumu ciddi olan herhangi bir yaralımız yok. Olayın ilk anından itibaren 2 ambulans helikopterimiz, 84 ambulansımız, 18 UMKE timimiz ve 112 acil ekibimiz dahil olmak üzere AFAD ekibiyle birlikte olay yerine hızla ulaşıp hizmet etmiş oldular. Ben bütün milletimize bu anlamda başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Ekip olarak olayın bundan sonraki sürecini de burada tamamen bütün vatandaşlarımızın durumlarını netleştirdikten sonra, o süreye kadar kalacağımızı söylemek istiyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Bu tür afet ve felaketleri milletimize Rabbim tekrar yaşatmasın” dedi.
BAKAN KOCA GAZLARA KARŞI UYARDI
Bakan Koca, “Kimyasal bir tepki var mıdır?” sorusunu, “Havai fişekte karbondioksit, karbonmonoksit, sülfürdioksit gibi gazlar bulunuyor. O nedenle özellikle tansiyon, solunum sıkıntısı ve benzeri riskli hastalar için önemli olabileceğini düşünüyoruz. Meteorolojik tahminlere göre özellikle yakın bölgenin ilk 12 saatinin önemli olduğunu, bu anlamda maskeli olunmasını, mümkün mertebe dışarı çıkılmamasını ve kapı ve pencerelerin biraz daha kontrollü açılmasını öneriyoruz" diye konuştu.
FABRİKADA TOPLAM ÇALIŞAN SAYISI 186
Bakan Koca, fabrikada 186 kişinin çalıştığını açıklayarak, “Çalışan sayısı güvenlikle birlikte toplam 186. Şu an 100 kişiye ulaştığımızı biliyoruz. 96 kişi hastanelerde olduğu için. 20 kişinin işe gelmediğini biliyoruz. Diğer kişilerle ilgili de çalışmalarımız devam ediyor. 60 civarında ama 15, hatta 20'ye yakın kişinin erken dönemde sahadan ayrıldığını biliyoruz. Onlara da zaten ulaşılmaya çalışılıyor" dedi.
BAKAN SOYLU: PATLAMAYLA İLGİLER PAYLAŞILACAK
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, “Hem soğutma çalışmaları hem de enkazdaki diğer çalışmalar devam etmektedir. Bütün ekiplerimiz çalışmalarını sürdürüyorlar. Aynı zamanda sayın başsavcımızın da kontrolünde ve denetiminde elbette ki patlamanın nerede meydana geldiği, nasıl meydana geldiği konusundaki çalışmalar da bu soğutma çalışmaları bittikten sonra değerlendirilip, kamu ile paylaşılacaktır" diye konuştu.
Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “Vefat eden kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Bütün çalışanlarımızın ailelerine tek tek hane ziyaretlerine başladık. Sosyal hizmetlerle yanlarındayız. Rabbim bu tür afetlerden milletimizi muhafaza eylesin. Bir daha yaşatmasın” dedi.
YAKINLARI YARALANDI
Fabrikada kızı, damadı, yeğeni ve kardeşi çalışan Adil Ün, yeğeni Halis Yılmaz'dan haber alamadığını ifade ederek, "Benim kızım var, kardeşim var, damadım var burada çalışan. Bir de yeğenim var. 4 yakınım burada çalışıyor. 3'üne ulaştık, 1'ine ulaşamadık. Hastanelere baktık. Bir yakınıma ulaşamadık. Bilgi vermediler. Çok endişeliyiz. Bize bir bilgi gelmedi. Ulaşamıyoruz. Kızım sağlam. Damadımda hafif yara var. Kardeşimde bir şey yok ama yeğenimden haber yok" dedi.
PATLAMADAN KURTULDU
Patlama sırasında fabrikada çalışan ve yara almadan kurtulmayı başaran Faik Gün ise olay anını şöyle anlattı:
"Ben olay anında fabrikada ip sarıyordum. Ben de patlamaları duydum. Dışarıya çıkma şansım olmadı. Sonra arka taraftan kaçtık. Bazı vatandaşları da kaçırdık. Patlama çok güçlüydü. İlk önce ne olduğunu anlayamadım. Patlamanın sesini duydukça dışarı çıkmaya çalıştım. Arka tarafa kaçtım. Zaten yarısı çıkmıştı dışarı. Ben çıkarken içeride kalanlar vardı. Patlamalar depoların tarafından gelmişti. Sesler öyle geldi. Ben kendim ip sarıyordum. Sonra patlamaları duyunca kaçtım."
Bölgede soğutma çalışmalarının sürdüğü bildirildi.
CHP’Lİ ÖZKOÇ: DEVLETİN BÜTÜN İMKANLARI BURADA
CHP milletvekillerinden oluşan heyet, patlamanın yaşandığı fabrikada incelemelerde bulundu. Yapılan incelemelerin ardından açıklamada bulunan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, devletin bütün imkanlarının seferber edildiğini belirterek, “Bugün itibariyle fabrikada 189 kişinin olduğunu Sayın İçişleri Bakanı ifade etti. Bunlardan 20 kişinin izinli olduğu düşünülüyor. 169 kişi, çalışırken bu patlama gerçekleşmiş. Şu ana kadar 107 kişiye ulaşılmış, maalesef 4 kişinin hayatı kurtarılamamış. Bu anlamda bütün hastanelerde gerekli çalışmalar yapılıyor. Şunu ifade edeyim önce, devletin bütün imkanları burada. Sayın valinin en baştan itibaren koordinatörlüğünde, daha sonra İçişleri Bakanı, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı ve Sağlık Bakanı içeride toplantı halindeler. Sakarya’nın bütün milletvekilleri seferber oldu, çalışmaları yakından takip ediyorlar. Türkiye’deki bütün imkanlar kullanılarak buradaki kazanın, bir an önce insanlar tahliye edilerek, tedaviye alınarak daha az can kaybıyla atlatılması için elimizden gelen her türlü gayreti gösteriyoruz.” dedi.
'İLK ÖNCE ACIMIZI DİNDİRECEĞİZ'
İş güvenliği açısından tedbirlerin artırılması gerektiğini belirten Özkoç, sözlerine şöyle devam etti:
“Acımızı ilk önce şöyle dindireceğiz; Kurtarılacak bütün arkadaşlarımızın tahliye edip, hastanelerde tedaviye alınmasını sağlayacağız. Cenazelerimize ve ailelerine sahip çıkacağız ama ondan sonra bu kazanın tekrarı olmaması için bu tür fabrikaların sendikalı olması, iş güvenliği açısından tedbirlerin alınması, tekrarlanmaması için gereken çalışmaları yapacağız.”
'BU TÜR FABRİKALARIN KAÇINILMAZ SONU'
Akdeniz Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Saadet Alkış, Sakarya’nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamaya ve nedenlerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Dr. Öğr. Üyesi Saadet Alkış, şöyle konuştu:
"Öncelikle yöre halkına büyük geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Böyle büyük ve tehlikeli bir vakada hayatlarını kaybedenlere rahmet diliyorum. Gerçekten çok ciddi bir vaka ama maalesef bu tür işletmelerin kaderi bu. Sadece bizim ülkemizde olan bir şey değil. Bu tür işletmelere sahip birçok ülkede bunları görebiliyoruz. Gündemde olan diğer bir konu ise yanma olayı. Patlama da bir yanma şeklidir. Her yanma olayının sonucunda da yanma ürünü zehirli gazlar açığa çıkartır. Orada yanan patlayıcılarda barut var. Barutun içerisinde ise çeşitli oranlarda kükürt, karbon, azot, siyanür gibi maddeler olabiliyor. İçerisinde kükürdün bulunması demek, kükürde bağlı olarak kükürt dioksit, kükürt trioksit gibi kükürtlü malzeme çıkarır. Yani hava kirliliğini sağlayan en büyük etkenlerden birisi kükürt oranıdır."
'BÖLGE CİDDİ TEHLİKEYLE KARŞI KARŞIYA'
Bu patlama sonucunda birim hacmin yüzlerce daha geniş katında yanma ürününden gazlar ve kükürtlü bileşikler açığa çıktığı için havada muazzam bir kirlenme olduğunu aktaran Dr. Öğr. Üyesi Saadet Alkış, "Eğer yağmur gibi ıslak etkenlerle karşılaşırsa bu kükürtlü bileşikler aside dönüşür. Sonucunda çevrede asit yağmurları da görebiliriz, çünkü tonlarca madde yandı. Umarım rüzgarın etkisiyle daha çok nüfuslu yerlere bu zehirli gazlar gitmez. Bölge, akciğerleri, deriyi, gözü etkileyen çok ciddi tehlikeyle karşı karşıya. Bu tür fabrikaların kaçınılmaz bir sonu. Ne kadar güvenlik önlemi alınırsa alınsın, bu bir patlayıcıdır. Bu maddelerin olduğu yerlerde çok eğitimli insanların çalışması bu tür tehlikeleri biraz daha aza indirir" diye konuştu.
'FABRİKADAN UZAK ALANLARA KAÇMAYA ÇALIŞIYORLARDI'
Fabrikada çalışan ablasını kurtarmak için gelen Adem Türgün, patlamanın ardından yaşadıklarını anlattı. Türgün, ''İlk patlamayı deprem olarak nitelendirdim. Fakat art arda geldikten sonra buranın patladığını anladım. Kız kardeşim de burada çalıştığı için hemen can havliyle ben de buraya intikal etmeye başladım. Fabrikaya ilk giren benim. Araçla giremedik, aracın üzerine yağan taşlardan dolayı. Aracı mecburen bırakarak, bir 700 metre kadar yaya olarak çıktık. Daha henüz oraya ulaştığımızda insanlar alevlerden ve dumanın içinden yeni çıkıyorlardı. Birçoğu kadın zaten çalışanların. Etrafta bulunan fındık bahçelerine, yani fabrikadan mümkün olduğunca uzak alanlara kaçmaya çalışıyorlardı. Hatta bu kaçmaya çalışanlar içerisinde ayağı kırık olanlar, ayağından, kolundan yara almış olanlar, taşlardan ve o uçan parçalardan dolayı yaralananlar vardı. O sırada içeriden birkaç kişiyi de biz çıkartabildik. Tabii art arda patlamalar sürekli devam ettiği için bir türlü esas başlayan kısma bir türlü itfaiye de ulaşamadı'' dedi.
'FINDIK BAHÇELERİNE SAKLANMAYA ÇALIŞTILAR'
Adem Türgün alevlerin birbirine yakın olan binalara sıçradığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Şunu da gördüm orada; Patlayan alandan diğer birime sıçrayan ateşlerle diğer birimin tutuştuğunu da fark ettim. Binalar birbirine çok yakın. Bir tanesi alev aldığında ya da hasar gördüğünde diğerinin aynı duruma düşmesi kaçınılmaz bir durum. İnsanlar da olayın şokuyla birlikte kaçınmaya başladılar. Etraftaki fındık bahçelerinde saklanmaya çalıştılar. Kafalarına, üzerlerine bir madde gelmemesi için fındık bahçelerine saklanmaya çalıştılar. Biz de yakınımızı yaklaşık 1,5 kilometre aşağıda kaçmış halde bulduk. Çok şükür ilk taburcu olan 16 kişinin içerisinde kardeşimiz. Evimizde şu anda. Tabii o şoku atlatması muhtemelen biraz uzun sürecektir. Doktorlar da içeride soluduğu duman ve kimyasal gaz nedeniyle daha sıkıntılı bir süreç yaşayacağını belirttiler bize. Bundan sonra tedavimize tekrar devam edeceğiz.''
KIZILAY BİLGİ VERİYOR
Fabrikanın sahasının dışında ve hastanenin önünde bulunan vatandaşlar ise endişe içerisinde yakınlarından gelecek haberleri bekliyor. Kızılay, fabrikada çalışan vatandaşların yakınlarıyla görüşerek bilgiler veriyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: