Geçmişi binlerce yıl eskiye dayanan büyük bir kültür hazinesinin mirasçılarıyız. İlim adamları, feylesoflar, Devlet adamları, Din adamları yetiştirmiş Fikir coğrafyası büyük tarihsel zenginliği standartların çok üstünde muhteşem bir yapının devamıyız. Bu bilinç bizlerde varlığı geleceğimizi her zaman aydınlık kılacaktır. Alman tarihçi HAMMER’in dediği gibi Tarih, Türkler ‘den çok şey öğrendi. Onların elinden çıkma öyle eserler var ki bunlar Medeniyetin birer ziynetidir. Dolayısıyla bu kadar büyük bir bilinci anlamak bu bilince göre yaşamak için neler yapılmalıdır?

Monarşileri yıkmayı ve dini inançları yok etmeyi, amaçlayan ulus devletleri ve bütün kültürel zenginliği kaldırarak tek tip totaliter rejim üretmek suretiyle amaçlanan düzen tek dünya düzeni olarak adlandırılıyor. Tek Dünya Düzeni hakkındaki komplo teorilerinin ortak teması, küreselci bir gündemi olan gizli bir güç elitinin, egemen ulus devletlerin yerini alacak otoriter bir tek dünya hükümeti ve ideolojisidir. Yeni Dünya Düzeninin kurulmasını tarihin ilerlemesinin doruk noktası olarak selamlayan her şeyi kapsayan bir propaganda yoluyla sonunda dünyayı yönetmek için komplo kurduğudur. Bu nedenle, birçok etkili tarihi ve çağdaş figürün, dünya hakimiyetine ulaşmak için devam eden bir komplonun adımları olarak, sistemik krizlere neden olmaktan hem ulusal hem de uluslararası düzeyde tartışmalı politikaları zorlamaya kadar önemli siyasi ve finansal olayları düzenlemek için birçok paravan kuruluş aracılığıyla faaliyet gösteren bir organizasyonun parçası olduğu iddia edilmektedir. Bu organizasyona komplo teorisi olarak yaklaşsak da her zaman bir önlem almak zorundayız. Ülkemize etkileri göz önünde bulundurduğumuz da kültürel bir yozlaşmanın ivmesi ve etkileri direk tecrübelerle sabitleşen bir durumdur. Bu topraklarda yaşayıp bu kültürel zenginliğin üstünde oturup da LGBT sarmalını kimsenin savunmaması gerekir. Ya da Zülüm 1453 başladı şeklinde duvar yazsını hiçbir duvarın kabul etmemesi gerekir.

Kültürel küreselleşme noktasında Hollywood başı çekiyor. Kullanılması gereken kılık kıyafetten tutun da tüketilmesi gereken ne var ise dünyaya tanıtımını yapmak en büyük sistemdir. Empoze ettikleri aslında batı zalimliğini ifade eden en ufak olayları bir mit ya da bir efsane şeklinde yayınlamaları gerçekten içimiz kabul etmese bile şahane bir metodudur. Binlerce kişinin aynı anda öldüğü atom bombası Oppenheimer filmi son dönemde vizyona girmesi ilginçtir. Bir mit efsanesi olan 300 Spartalı filmini iki kez çekmeleri ve iyi gişe yapması da ilginç bir durumdur. Aslında bizim tarihimiz de böyle olaylar fazlaca vardır. Yahya Kemal Beyatlı’nın dizelerinde bahsettiği Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik hadisesi Çirmen Savaşıdır. Lala Şahin paşa yönetimin de ki 800 kişilik atlı birliği 70.000 kişilik sırp birliğinde ki iki kral 2000 şovalye 25.000 kişiyi esir alıp bu o kadar da insanı meriçte boğması dünya savaş tarihinde en önemli bir zaferdir. Keza Kürşat’ın 40 kişi ile Çin sarayına yürümesi yada Kût'ül-Amâre Kuşatması çok önemli savaşlardır. Elbette ki Hollywood tan böyle filmlerin yapılması beklenilemez. Ancak kendi oluşturacağımız sinema sektörü bunları halletmek zorundadır. Zira senaryo çok ancak film endüstrisi yeterli değil.

El hasıl

Geleceğimizi gençlerimizi çocuklarımızı etkileyen bu kültürel empoze travmaya dönemeden ne büyük bir kültürel zenginliğin mirasçılarımızı olduğumuzu ispatlamak ve gelecek nesillere işlemeliyiz. Ali Şeriat’nin dediği gibi Bireyin şahsiyeti tarih, kültür ve dininden aldığı sermayelerden oluşur. Bu sosyal kişiliğin özetidir. Ben, kültür, din ve tarihime yabancılaştığım zaman insani şahsiyetimi kaybetmiş olurum.

Alaattin Eretna 

Kayseri’de böyle bir insanın mezarı var. Köşk mahallesindeki medrese de eşi ile birlikte yatmaktadır. Alaattin Eretna siyasal olarak Anadol’unun Türkleşmesinde tarihsel olarak ciddi işler yapmış Moğollara karşı mücadeleler vermiş önemli bir devlet adamıdır. Uygur kökenlidir. Böyle bir insanın Bu memlekette herhangi bir caddeye her hangi bir mahalleye isminin verilmemesi önemli bir unutkanlıktır. Ümit ediyoruz ki kısa sürede bu sorun çözümlenir ve kültürel zenginliğimizi ifade eden kişilerden biri olan Alaattin Eretna yad edilmiş olur.