Siyaset, insanların toplu halde yaşamalarının ortaya çıkardığı bir sonuçtur. Toplumlar yaşamlarını sürdürebilmek amacıyla örgütlenmek yani siyasal sistem oluşturmak zorundadırlar. Elbette ki bu siyasal örgütlenmenin diğer tüm örgütlerde olduğu gibi bir lideri bulunmaktadır. Siyasi lider bağlı olduğu toplumun amaçlarını hedefleyen ve bu amaçlar doğrultusunda tolumu yönlendirip etkileyen kişilerdir.
Max Weber, kurumsallaşmış bir girişim niteliğiyle siyaset olgusunu, yönetilenleri etkileme, yönetsel anlamdaki gücü ya da iktidarı elde etme, zorla alma, yeniden dağıtma ya da tahsis etme amacıyla yapılan bir toplumsal etkinlik olarak tanımlamaktadır. Siyaset, siyasetçiler açısından bakıldığında toplumu yönetme amacıyla iktidarı ele geçirme ya da iktidardan pay alma ve iktidarı elinde tutabilme etkinliği olarak tanımlanabilirken, toplum açısından ise iktidarın kaynağı ve iktidarı kullananların iktidarı ele geçirmeleri ile bunu kullanmaları arasındaki meşruiyet bağı, siyaset alanının kimlere ne kadar açık olduğu, bu alanda konumlandırılan mekanizmaların işleyiş tarzları ve yönetimin değiştirilebilirliği biçiminde çok geniş kapsamlı ve karmaşık yapıları içeren bir olgu olarak değerlendirilmektedir.
Türkiye de ise siyaset çok farklı yaşanır hatta sürekli yaşanır. Projelerden ziyade aidiyet daha önemlidir. Kurumsallaşma yoktur. Devleti yönetenlerin değişikliği ile davranış şekillerindeki değişiklik devletin bu noktadaki enerjini dağıtmasına sebep olur. Popülizm üzerine kurulu devletin geleceğini düşünmeden alınan kararlar, İnsanların refahlarını etkilemekte dolayısıyla oluşabilecek ekonomik krizlere sebebiyet vermektedir. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri süregelen çetrefilli durum aynen böyledir.
Bu ülkenin en büyük sorunu sistemsizliktir. Kurumların genel manada kurumsallaşmadan hizmet sunmaya başlaması ya da verimsizlik ideal sizlik kurumların hizmet vermedeki en büyük problemidir.
Dolayısıyla Devlet kurumlarının olmazsa olması kurumsallaşmaktır. Kanunların yönetmeliğin çerçevesinde yapılan uygulamalar hem herkesi memnun eder hem de vatandaşa yaklaşma noktasındaki mesafe aynı olur. Her zaman ifade ettiğimiz gibi Avrupa ülkelerin de Devlet Kurumlarının Kurumsallaşma noktasındaki üst seviyesi ile bunları çok rahat görebiliyoruz. Siyaset Mekanizması değişse bile değişmeyen tek şey Devletin her konuya bakış açısı oluyor.
Kayseri Siyaseti
Kayseri Devlet yönetimindeki duruşu ile inanılmaz derece de önemli yere sahip bir şehir. Gerek Ankara da gerek se İstanbul’daki ağırlıkları ciddi manada fazla ve tutarlı olarak devam etmektedir. Sayın bakanımız Mehmet ÖZHASEKİ beyin 37 yaşında belediye başkanlığı ile başlayan süreç Kayseri’ye ciddi mana da değerler kazandırmış ve Kayserinin tarihine altın harfler ile yerini kazımıştır. Ama artık en azında ilçelerden başlamak üzere bu memleket de değerli genç insanların ve bu memlekete ciddi manada eserler kazandıracak insanların varlığı mümkündür. İlçe belediyeler de artık gençlerin yeni yüzlerin enerjisi yüksek kişilerin yer alması Kayserinin geleceğe hazırlanması açısından önemli olacaktır. O açıdan Kayseri için artık gençlerin siyaset ritmi gözlenmeli ve ona göre yer verilmelidir.
Yorumlar
Kalan Karakter: