Otobüslerde hemen hemen her gün yaşanan "sahibi var" meselesi geldi aklıma,
buda meselemi demeyin.
Durmadan devam eden, süregelen düşüncesiz bir hareket meseledir tabii ki...
Hani,
otobüsün sahibi misin?
Sahibi isen de ben biletimi almışım.
Yok benim gibi bir yolcu isen, sen biletini iki katı fiyatına mı aldın, ya da koltuğu temelli mi aldın?
Vallahi insanın aklı almıyor bunların düşünce tarzını.
Bu bir görmemişlik mi,
İnce fikir kıtlığı mı,
Saygı yoksunluğu mu,
Ya da birçok eksiklik mi...
İnsan,
insanı düşünebilen bir varlık gibi düşünüyor -
eğriyi doğruyu kendine yakışanı yakışmayanı, kendine olan saygısını karşıdakine verdiği saygıyla birleştirince insan olunduğunu düşünemiyor kimileri.
Bu küçük bir mesele gibi görünse de,
Sonu olmayan herkesin her gün yaşadığı bir durum.
Önemli bir icraat peşinde çok büyük işler başaran kişiler gibi kıyafetlerinden aldıkları özgüvenle gelene gidene "sahibi var" diyerek püskürtürler.
Tabii o peşin peşin ödemiştir parasını.
Sen kimsin tabi sen veresiye bindin, o yüzden senin hakkın yok o koltukta.
Peki çanta ne oluyor?
Çanta ne mi oluyor?
Güne giden çantasında altını parası olan gün kraliçesinin çantası ve yeri bura..
Peki ayakta bekleyen sen kimsin?
İşe giden zavallı işçi,
Okula giden yarı uykulu öğrenci,
Ya da hastaneye giden sancılı hasta...
Bu trajikomik diyemeyeceğimiz tuhaf bir durum..
Sen ne zaman sahibi oldun buranın,
Yada öbürü?
Biri bu koltuğu peşin peşin aldı da haberimiz mi yok?
Giderken eve mi götürecek?
O peşin bindi de biz veresiye mi bastık?
Kim bu değerli insan?
Onun yandaşı avukatı olan sen!
İyi misin?
Şahsen iyi olduğunu düşünmüyorum.
Fikren ve zihnen,
Etraftakiler de aynı kanıda, sanırım.
Bu çantayı koltuğa oturtunca kişiliğe mi bürünüyor?
Sizce bu iyi bir fikir gibi görünse de, karşı tarafa saçmalık ya da aptalca bir fikir gibi yansıyor.
Biraz kendinize saygınız olsun, başkalarına da ama en çok da kendinize saygınız olsun ki yapmayın böyle.
Biraz da başkalarını düşünün,
-karnı ağrıyan çocuğu mesela,
-İşe giden yorgun işçiyi,
-Sırtında kitap değil adeta yük taşıyan öğrenciyi de.
Sen çayını içip keyfini yapıp ev sahibine altınını takarken, bunları iyice bir daha düşün.
E mi bacı?
Empati ve düşünebilmek, o kadar da zor bir iş değil.
Düşünceniz kadar, insan sevginiz kadar değerlisiniz.
Değer bilenlere selam olsun.
Kalın sağlıcakla.
Yorumlar
Kalan Karakter: