Sıcakların aniden bastırdığı şu günlerde, "Sırtımız hiç ısınmadı bir türlü, yaz gelmedi." söylemleri geldi aklıma...
Her şeye söylenmek, hiçbir şeyden hoşnut olmamak insanoğlunun doğasında olan bir şeydir.
Sıcaksa soğuğa, soğuksa sıcağa, yağmurluysa güneşli havaya özlem duyar.
Daha Temmuz'un başlarında ani yükselen bu sıcaklık, "Sırtımız ısınmadı." diyenlerin sıcakları yelpaze ile karşılamaları işin öbür komik yanı olsa gerek.
"Yağmur yağmıyor bu yıl pek, kar da yağmadı. Su kıtlığı yaşayacağız. Barajlarda bir haftalık suyumuz kalmış." telaşı yaşayanlarda, iki haftalık yağmurdan sonra, "Her gün yağmur, her gün bulut... Vallahi usandık bu kasvetli havalardan!" serzenişleri başlar...
Yağmura, kara felaket dediğimiz günden beri iflah olmuyoruz belki de...
Halbuki o yağmur tanelerinin birbirine değmeden, nur taneleri gibi gökten tek tek inmeleri ne muhteşem bir şey.
Onların birbirine karışmadan, ilişmeden, tane tane inmelerinin hikmeti, sırrı mucizedir aslında...
Rahmete felaket diyenler şöyle düşünse ya, o yağmur taneleri birleşip gökten hep birlikte inseler, rahmet değil felaket olmaz mı?
Ya da tümden kesilse.
Nankördür insanoğlu.
Tüm güzellikleri, kolaylıkları, başarıları kendinden bilirken,
Olumsuz, kötü hiçbir şeyin içinde kendi payı yoktur kendince, ama tüm güzel şeyler kendi çabasıyla olmuştur, kendi zekasıyla...
Güzel şeyler olurken, "Allah'ım, ne güzel şeyler bahşettin, lütfettin. Verdiğin tüm güzelliklere şükürler olsun, teşekkür ederim. Ben bunu hak edecek ne yaptım?" demezken; sıkıntılı veya rahatsızlık hallerinde, "Allah'ım, ben bunu hak edecek ne yaptım? Neden benim başıma bunlar geldi? Neden bana da herkes gibi güzellikler bahşetmiyorsun?" der.
Oysa her şeyde bir hikmet vardır.
Kaçırılan trende ayağımıza batan diken de verilen nimet de, verilmeyen her şeyde bir hikmet vardır...
Her şeyin içindeki güzelliği görüp yaşamak gerek.
Şöyle bir söz okumuştum yıllar önce: "Güneş neden yok diye ağlarsan, yıldızları da kaçırırsın."
Her şeyin zıddıdır belki de, her şeyi dengede tutan gündüzle gece gibi, ayla güneş gibi.
Birbirinin tersidir belki de, dengeyi sağlayan ya da tamamlayan...
Her şeyde bir güzellik görerek yaşamak, her şeyde bir eksiklik aramadan..
Mutlu olmak için belki de bize düşen..
Yolumuz yüreğimiz güzelliklere açılsın, sevgiyle kalın...
Yorumlar
Kalan Karakter: