Cilt Sağlığımız ve Güneş...

Hayat kaynağımız olan Güneş nasıl oluyor da bizim için bu kadar tehlikeli olabiliyor? Bu soruya sağlıklı bir cevap verebilmek için hem güneş ışınları hem de cildimiz ile ilgili bilmemiz gerekenler var.

Öncelikle derimizden bahsetmek istiyorum. Vücudumuzu kaplayan, bizi dış etkenlere karşı koruyan derimiz 3 tabakadan oluşur.

Epidermis : Cildimizin en dış tabakasıdır. Bu tabakada melanosit hücreleri bulunur. Cilde rengini veren melanin sentezinden sorumludur.

Dermis : Cildimizin epidermis altında kalan orta tabakasıdır. Bu tabakada bağ dokusu, ter bezleri, kıl kökleri, kan damarları ve kolajen bulunur.

Hipodermis : Cildimizin en alt tabakasıdır. Subkutan tabaka da denilen deriyi vücuda bağlayan yağ tabakasıdır.


Derimizin tabakalarını bilmek, güneş ışınlarından hangi tabakanın ne kadar etkileneceğini bilmemiz açısından çok önemli.

Gelelim güneş ışınlarına. Kısaca UV ışınları olarak bildiğimiz ultraviyole ışınlar yani mor ötesi ışınlar 3 çeşittir. UVA, UVB ve UVC ışınları.

UVA : En yaygın olanıdır. UV ışınlarının %90’ını oluşturur. Cildimizin en dıştaki epidermis tabakasını geçerek dermise ulaşır. Bu tabakada cilde sıkılığını ve dolgunluğunu veren kolajen bulunur. UVA ışınları kolajen üretimine zarar verir. Dolayısıyla erken yaşlanma problemi ile karşılaşabiliriz. Ayrıca UVA ışınları DNA’nın yapısını bozduğu taktirde cilt kanserine kadar giden problemlere yol açar.

UVB : Aslında bizim için faydalı diyebileceğimiz ışınlardır. Epidermis tabakasını etkiler. D vitamini sentezi için gereklidir. UVB ışınlarının cildimize temas etmesiyle kolesterolden D vitamininin öncüsü olan kolekalsiferol sentezlenir. UVA ise tam tersi etki göstererek kolekalsiferol yıkımını arttırır. D vitamini sentezi için kollar ve bacakların 15 dakika direkt olarak güneş ışığını alması yeterlidir. Özellikle güneş ışınlarının dünyamıza dik geldiği öğle saatleri tercih edilmelidir. Tabi dozunu kaçırmadan güneşlenmek gerekir. Bronzlaşma dediğimiz cilt renginin koyulaşması, aslında cildimizin kendini koruma mekanizmasıdır. Epidermis kendini korumak için melanin salgılar. Cilt lekeleri ve bronzlaşma böylece oluşur. Yani bronzlaşma hiç sağlıklı değildir.

UVC : Cildimiz için kanserojen etkiye sahip olan ışınlardır.Ozon tabakası tarafından filtrelenir. Ozon tabakası bu nedenle bizim için hayati önem taşır. UVC ışınları bakteriler üzerindeki öldürücü etkisinden dolayı özellikle hastanelerde sterilizasyon için kullanılır. Güneş ışınlarına duyarlılık çok önemlidir. Ancak her insan güneş ışınlarından aynı derecede etkilenmez. Cildin rengi , inceliği önemlidir. Açık tenli , açık renk gözlü , sarı veya kızıl saçlı insanlar her zaman daha fazla etkilenirler. Kimi insan güneşe çıkınca 10 dakikada kıpkırmızı olurken, kiminde 1 saatin sonunda yangı oluşabilir. Ancak, cilt rengi ne olursa olsun herkesin güneşin zararlı ışınlarından korunması gerekiyor. Peki ama nasıl korunmalıyız? Bir sonraki yazımda güneşten korunma yolları , güneş koruyucular hakkında bilgi vermek istiyorum. Güneş koruyucular hakkında doğru bilinen yanlışlar ve doğru güneş koruyucu seçimi konusunda nelere dikkat etmemiz gerektiğine değineceğim.


Sağlıklı günler diliyorum.