Peki ya biz gereğince ve yeterince şükredebiliyor muyuz? Belki de çağımızda yapılmakta olan en büyük yanlışlardan biri de madden hep kendinden yukarıda olanlara bakıp, daha kötü durumda olanları görmeyip, şükretmeyi unutmaktır.
Son zamanlarda sosyal medyada yer alan videoyu birçoğunuz seyretmiştir. Şükretmek konusunda gerçekten anlamlı ve son derece manidardır. Video da lüks arabası olan uçağı olana, arabası eski olan yeni olana, bisikletli arabası olana, durakta bekleyen yaya bisikletliye, ve en nihayetinde de ayakları olmayan adamın balkondan duraktaki insanlara özenerek bakması anlatılıyor. Günümüz insanının hep kendinden yukarıdakilere bakma hastalığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Halimize ne kadar şükretsek az değil mi?
Geçtiğimiz günlerde bir tamir işlemi için gittiğim ayakkabı tamircisinde gördüğüm manzara beni gerçekten çok üzdü. Bir beyefendi elindeki poşetten her bir yanı yırtılmış ve parçalanmak üzere olan ayakkabıyı utana sıkıla uzattı tamirciye. Ayakkabının ne tamir edilecek nede giyilecek bir yanı kalmamıştı. Adamcağız belki de o ayakkabı ile kışı geçirmenin hesaplarını yapıyordu. Ve o an ben modası geçti diye ya da sıkıldığımız için beğenmeyip giymediğimiz ayakkabıları düşündüm. Adamın elindeki ayakkabıyı da görünce nimetlere ve onları verene karşı nankörlük ettiğimizi düşündüm.
Eskiden bir çift naylon diye tabir edilen ayakkabıların kıymeti o kadar çok büyüktü ki. Şimdilerde ise tonlarca para ödenerek alınan markalı ayakkabıların bile hiçbir kıymeti yok. Biran da çocukluğumda alınan ayakkabıları akşamları başucuma koyup uyuduğum geldi aklıma. Hey gidi o güzel günler. Belki şimdiki kadar bolluk olmasa da her şeye ve hatta yokluğa rağmen güzel günler…
Peki, şimdi Rabbimizin bize vermiş olduğu bütün nimet ve imkânları hatırlayıp, bir muhasebe yapma zamanı gelmedi mi?
Babasının aldığı ayakkabının markasını, cep telefonunun modelini beğenmeyen genç adam!
Annesinin aldığı kıyafeti demode bulup beğenmeyen genç kız!
Hiç düşündün mü? Ayakkabı giyecek bir ayağı bile olmayanı…
Ya da o telefonu kullanacak elleri olmayanı…
Ya onları ve diğer dünya nimetlerini hiç göremeyeni…
Sen Rabbinin verdiği nimetleri rahatlıkla kullanıp, o nimetlere ulaşabilirken, o nimetleri hiç tatmamış olanları hiç düşündün mü?
O halde düşün ve ŞÜKRET.
Yorumlar
Kalan Karakter: