Poşet kullanımının ülkemizde, 2019 yılında kullanımının yarıya yakın azalması bekleniyor ve bu da aslında çok büyük bir israfın sona ermesi anlamına da geliyor. Doğaya katkıları, AB'ye kabul sürecinin bir parçası olması, ekonomik bir tedbir olarak ortaya çıkması bir yana plastik poşetlere dair bilmediğimiz çok fazla detay var. Öncelikle poşetler üzerinde market logosunun yer alması bolca eleştirildi, ve 'Madem para veriliyor neden bir de reklam yapılsın' dendi.
Aslında bu uygulama ülkemize has bir uygulama değil, dünyanın hemen hemen her yerinde paralı satılan plastik yada bez poşetler üzerinde üretici marketin logosu yazıyor. Orada uygulandığı için burada da uygulanması şarttır demek istemiyoruz ama bu tip detaylar altında dev pazarlama hamleleri olduğunu düşünmek pek de mantıklı değil.
Poşetlerin ücretlendirilmesi konusu ayrı bir tartışma fakat bizim üzerinde yaşadığımız doğaya dair yükümlülüklerimizi maddiyata endekslememiz ise biraz garip değil mi?
25 kuruşun yüzde kaçı vergi, yüzde kaçı marketlere pay olarak ayrılmış bunun muhasebesi elbet önemli ama plastik poşetlerin hafif olmaları ve kolay hareket edebilmeleri, rüzgara kapılıp belki de asla temizlenemeyecek bazı sulara, kara parçalarına dek ulaşmasının bile yolunu açıyor. Yani ne kadar çok plastik poşet varsa o kadar da çok risk var.
Peki üretim aşamasında neler oluyor?
Bir plastik poşet 5 kuruş da olsa 25 kuruş da olsa üretim aşamasında yaşanan problemler aynı oranda bizleri etkiliyor. Sadece birkaç poşeti üretmek için bir otomobili birkaç kilometre ilerletmeye yetecek kadar enerji kullanılıyor, böyle düşünüldüğünde milyonlarca poşetin yaşattığı israfı ölçebilir misiniz?
Plastik poşet kullanımını azaltmak ve yakın gelecekte sıfır noktasına indirebilmek araştırmalara göre temiz sokaklar da sağlıyor.
Hindistan'da ve bazı Afrika ülkelerinde kontrolsüz kullanılan poşetlerin sebep olduğu çevre kirliliği dikkat çekici seviyelere ulaşıyor, kendi irademizle doğayı korumaya pek niyetli olmadığımızdan - kaldı ki hala arabasının kül tablasını sokağın ortasına boşaltan insanlar var - bu tip riskleri önlemek için de tek çözüm bu alışkanlığı törpüleyecek maalesef maddi bazı yaptırımlar oluyor?
Tüm bu gerçeklerin yanında bir argüman var ki şimdilerde bol talibi var: "Madem çevre korunacak, plastik tamamen yasaklansın!"
Bu tip durumlar ucundan kıyısından "reductio ad absurdum", yani "abes olana indirgeme" hatasına düşer. Burada abes olan yıllardır köklü bir yer edinen alışkanlıkta ufak değişiklikler yapmanın bile zor olduğu durumda 'madem öyle tamamen bitirsinler' çıkışını yapmaktır.
Böylesine tartışmalı konularda sizce de bir geçiş süreci olması gerekmez mi?
Bir başka eleştiri de 'her şey bitti de sıra buna mı geldi?' kanalından yükseliyor.
Bu tip durumlarda sıranın poşete ne zaman geleceğinin tam tarihini de verseler fena olmaz aslında. Marketlerde satılan her şey plastikten üretiliyor bile olsa çözüm için sorunun bir kenarından tutmaktan zarar görür müyüz? Bu adımda poşetler azaltılır, sonraki adımda diğer ürünlerin ambalajlanma sistemlerine düzenleme getirilir, birbirini tamamlayarak, belki 1 yılda değil ama 10 yılda daha iyi bir yere evrilebiliriz.
Sanıyorum ki sadece ücretine, uygulanma şekline takıldığımız bu plastik poşet konusunda ülke olarak alacak daha çok yolumuz var.
Önce amaçtan ziyade sonucu düşünerek doğa için yapabileceklerimizi şöyle bir tartmakla başlayacağız zira bizden yüz binlerce yıl önce de var olan bu evren bizim politik tartışmalarımız yok olduğunda da yine burada olacak. Tabii korumayı becerebilirsek.
Ayrıca tüm bu eleştirilere rağmen Türkiye doğaya 'farkında olmadan' büyük bir fayda sağlamaya başladı bile.
Yılda ortalama 30 milyar plastik poşet tüketiyorduk, 1 Ocak'a dek ve kişi başı tüketim 400'e yakındı. Hedeflenen sayı kişi başı 40 olsa da yeni uygulamanın başlangıcıyla şimdiden yüzde 50 azaldı tüketimimiz.
Yorumlar
Kalan Karakter: