Yüreği güzel, hayat dolu neşeli, merhametli. Kim derdi ki bir gün hayata yenik düşecek. Günlerden bir gün kızımın erkek evine gidiyoruz. Abim halsiz, yorgun, dizleri ağrıyor. Çok kaileye almadık ama o akşam çay servisi sırasında oturmayıp sağ kolunun üzerine düşmüş.
Sabah hemen doktora götürdük. Hiç birşey bulamadılar. Gittikçe daha kötü oluyordu. Başka bir doktora gittiğimizde beyninde tümör var dediler. 8 Aralık 2017 de ameliyat oldu. Çok uzun bir ameliyat sonrası zor bir süreçten geçti. Tek isteğimiz sonucunu temiz çıkmasıydı. Sonuç geldi. Lenfoma. Dünya başımıza yıkıldı. Durumu anlattığımızda soğukkanlılıkla karşıladı. Çünkü güçlüydü. inançlı ve hayat doluydu. Abim bir süre tedavi gördükten sonra düzeldi evine çıktı yürüyemiyor ama inanıyordu. İnanıyorduk yürüyecekti. Tam bu sıralarda kızını nişanladı. Yeğenim ona moral olacaktı. Yürümesine sebep olacaktı ama olmadı. Kızının nişanında, düğününde tekerlekli sandalye ile dans etti. En mutlu günü en acı günü karışık bir duyguydu. Velhasıl geçen yıl kurban bayramına 10 gün kalan abim yine fenalaştı hastaneye kaldırıldı. Tam 5 ay tedavi gördü. Kemoterapy başlamıştı. Elimizden hiçbir şey gelmiyor , çaresiz beklemek zorundaydık. Sabırla İnançla. Tam bu sıralarda dede olacağını öğrendi.
O kadar mutlu olmuştu ki artık inanıyordu iyi olacak, torununu bağa götürecekti. Dede oluyordu artık kötü günler geride kalacaktı. Gün geçtikçe abim daha iyi olmaya başlamıştı. Ben artık o kadar çok inanmıştım ki ağabeyimin bir an önce çıkacağına. Tarihinide hesaplamıştım. 22.11.2019 Cuma günü mutlaka çıkacaktı abim. Bu tarih ağzımı o kadar çok dolanmıştı ki 21.11 2019 Perşembe gecesi abim fenalaşmış. Fakülteden özel hastaneye kaldırmışlar. Küçük kardeşim aradı durumu anlattı. Olsun dedim kemoterapiden sonra bunlar oluyor hiç üstüne konduramadım. Yeğenimi aradım. Abim nasıl diye sordum. Çok kötü hala dedi. Nasıl kötü dedim, kalp krizi geçirdi dedi. Bu geceyi atlatır inşallah dua et dedi. Sabah bana göstereceksin abimi tamam mı söz mü dedim. Babamı güzel hatırla hala dedi kapadım telefonu. İçime bir ateş düşmüştü. Aradan 15 dakika geçti kardeşim tekrar aradı. Abla başımız sağ olsun. Beynim durdu Kalbim sanki ağzımda çarpıyordu içimdeki ateşin tarifi yoktu abim ölemezdi. Çıkacak dediğimiz tarihte abim hayatının son nefesini verdi. Bembeyazdı pırıl pırıl ölüm ona hiç yakışmamıştı. Hem de hiç. Kızardı bana gelirken parfüm sıkma derdi. Ogün sıkmadan gittiğimde sessizce öylece buz gibi yatıyordu. Ciğersiz hoş geldin demedi. Kardeş ne acı şeymiş. Babam her zaman anne baba ölümü adet Allah'ım kardeş evlat acısı vermesin derdi. Yıllarca annemle babama yandım. Ama abim hepsini unutturdu.
Çünkü kardeş ciğer yarısıymış. 3 kez daha annemi babamı verirdim toprağa abimin yerine. O kalmalıydı. Bu bayram onsuz ilk bayramımız. Bazen kendime kızıyorum ama hayat devam ediyor. Rabbime şükürler olsun ki kırılmadık, küsmedik, birbirimizi silmedik. Ya bir de küs olsaydık. Acısını yaşayamasaydım. Soğuk tenini son kez öpemeseydim ne olacaktı. Hayatım boyunca vicdan azabı çekecektim. Kardeşlerinize sahip çıkın, kırmayın, üzmeyin,küsmeyin. Kardeşle küs kalınmaz, kardeş silinmez. Bir gün Hayat elinizden alınca üzülür kahrolursunuz. İçinizdeki ateşe Bir de pişmanlık eklemeyin. Ben şu an neler vermezdim kızım gel İki çenenin belini kıralım demesi için. Sohbetin sonunda siyasetlede beni kızdırması, ciğersiz surat asma demesi için nelerimi vermezdim. İçimde yanan bu ateşin hiç sönmeyeceğini biliyorum artık. Bunla yaşamayı öğrenmek zorundayım. Hayatın gerçekleri ile insan yüzleştiği zaman her şeyin ne kadar boş ve anlamsız olduğunu öğreniyor ama iş işten çoktan geçmiş oluyor. Zamanı geri alabilseydim keşke bu keşkeleri yaşamamak için yol yakınken kıymet bilin. Çünkü kardeş insanın yarısıymış. Sizi tamamlayan nefesi ile de olsa size güç veren kişiymiş.
Kıymetli kalmanız, Kıymet bilmeniz dileğiyle...
Yorumlar
Kalan Karakter: