Öğretmen evinin yakınlarında çok güzel antika telefon satan bir yer denk geldi. Orada bir telefonu gözüme kestirdim, bunu babam bana almalıydı. Bıkmadan, usanmadan her gün okula gidiş, gelişte o telefona bakıp dururdum, artık oradaki amcayla Kanka olmuştum, satmayın bunu babam bana alacak der dururdum. Bir gün akşam evde konuşurken Annem o parayla ev alınacak dedi, hiçbir şey yok sadece ev babanızın Emek verdiği para çarçur olmasın dedi. Nasıl söyleyecektim ben telefon istiyorum diye. Tam bu sırada babam, bu emeklilik Uğur getirir inşallah deyince zıpladım, evet uğra İnanıyordum babama hemen carşıya gidelimmi dedim. Hazırlandık, cıktık babamın elinden tutdum, resmen sürüklüyordüm, telefoncuya gittik amca bizi çok güzel karşıladı telefonu gösterdi. İşte bunu bana alırsan bu bizim Uğurumuz olacak dedim ama emekli paranla istiyorum sigara, ekmek almadan bu telefona ver önce parayı dedim. Tabii fiyatını hiç düşünmedim hicde sormamıştım. Bundan 40 yıl öncesi yüklü bir fiyat söyledi şaşkındım, orada kalmıştım. Babamın o gözlerime bakışını hiç unutamam. Neyse eve geldik artık okula gidiş gelişlerde Gözümün ucuyla bakmaya başladım satılmasın diye bir umut dua edip durdum. Tam bir ay geçmişti. Babamın emekli parası yatmıştı, okuldan çıktım eve giderken baktım telefon rafta yok şaşkın ve çok üzgündüm eve geçtim. Dokunma ağlayacaktım o telefonun uğur getireceğine o kadar cok inanmıştımki.
O benim olmazsa babam ev almayacak inancı vardı içimde 34000000 emekli parası ve benim istediğim telefon 3 milyondu Annemin istediği ev Aydınlıkevler'de 23000000 imkansızmıydı gercekten telefon almak. Eve geldim kimseyle konuşmadan odama geçtim ağlamak istiyordum çünkü, tam o sırada babam seslendi keçi gelsene diye, gözlerimi sildim odaya girdim, kocaman bir kutu ortada hepsi gülüyor ama hiçbir şey umrumda değildi, babam takıldı kaynanam gibi surat asmış diye zaten kendimi zor tutuyordum, çocukluk işte üfledim bir, babam elleriyle saçlarımı okşadı, kutuyu göstererek güldü, açmayacak mısın? dedi. Ne ki o dedim sana sürpriz dedi, o an anladım telefon mu dedim, yere çöktüm gerçekten almışdı, artık benimdi, o an dünyalar benim olmuştu. Anneme baktım, babam ev alacak telefon oldu artık dedim. Gerçekten 3 gün sonra evde alınmıştı. O benim, uğurlu telefonumda gözüm gibi korudum ve evlendiğimde babamın, evime ilk getirdiği şey telefonumdu, konsolumun üzerine bıraktı, bu sana yakışır demişti. Canım babam mekanı cennet olsun bana cok değerli bir hatıra bırakmıştı. Günler, yıllar geçti ve kızım büyüdü, evlendi. Ben de ona uğur getirsin diye verdim. İnşallah kızım da kendi kızına emanet eder. Alt üstü bir telefon olabilir ama benim için ve kızım için Uğur getiren çok kıymetli bir hatıra. Yürekten inanmak, kalpten istemek, bu olsa gerek.
İnancımız hiç bitmesin,
umutlarımız uğur getirsin,
hayallerimiz umut dolu olsun inşallah.
Yorumlar
Kalan Karakter: