Berkok Paşa henüz küçükken köy ahalisi onun Kur’an’ı güzel okuma kabiliyetini görmüş ve ‘Yazık bu çocuğa, köyde kalırsa hiçbir şey öğrenemeyecek,’ demişler. Bunun üzerine ailesi, İstanbul’da yaşayan kızlarına mektup yazarak, oğullarını onun yanına eğitim almaya göndermek istemiş. Kızları, küçük kardeşi için ‘Pek tabi, burada kalabilir,’ demiş. Fakat Paşa İstanbul’a varınca ablasının vefat haberini almış. Tabi o zamanlar mektupların gidip gelmesi kim bilir ne kadar uzun sürüyor olmalı. Maalesef ablasının eşi Paşa’ya çok da iyi davranmamış. Paşa bodrum katlarda, mum ışığıyla derslerine devam etmiş ve nihayetinde askeri okula girmeye muvaffak olmuş.
Berkok Paşa 1.Dünya Savaşı’nda ilk olarak Balkan Cephesi’nde ardından Irak’ta ve Kafkasya’da bulunmuş. Rusya’daki Şubat Devrimi’ni fırsat bilerek, 11 Mayıs 1918’de Osmanlı desteğiyle kurulan bir Çerkez Devleti olan Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti için destekleyici görevlerde bulunmuş. Fakat o zamanki nüfusu bir milyon civarı olan ve Osmanlı, Almanya, Azerbaycan, Gürcistan gibi devletlerce resmi olarak tanınan bu cumhuriyetin varlığı yalnızca 1921’deki Bolşevik işgaline kadar sürebilmiş.
Berkok Paşa daha sonra Mustafa Kemal önderliğindeki Kurtuluş Savaşı’na katılmak üzere Anadolu’ya gelmiş. 1946 yılında tuğgeneral rütbesiyle ordudan emekli olmuş. 1950-54 yılları arasında memleketi Kayseri’den Demokrat Parti milletvekilliği yapmış. İkinci dönem milletvekilliği için seçildiği sırada rahatsızlanınca ameliyat için gittiği Londra’da vefat etmiş.
Ölümünden sonra ailesi, onun yazdığı Tarihte Kafkasya isimli eserini tamamlayıp basıma hazırlamış. Bana kalırsa kitabın basım hikâyesi de anlatılmaya değerdir. O zamanlar kâğıt yokluğundan dolayı basılacak kitaplar için izin alınırmış. Dolayısıyla Paşa’nın eşi de yetkilileri kitabın basılmaya değer olduğuna ikna edince izni alır, bir kamyon ile kâğıtları fabrikadan alıp ve matbaaya götürür. Yayınevindeki matbaacı ‘Siz bu kâğıtları bana satın, daha çok kâr edersiniz,’ deyince, eşi hanımefendi –bence çok mühim- şu cevabı verir: "Biz bunu kâr için yapmıyoruz, bir ideal için yapıyoruz".
Berkok Paşa bugün ölümünün 66. Yılında ebedi istirahatgâhı olan Ankara’daki Cebeci Asri Mezarlığı’nda yatıyor. Yurdundan edilmişken kendisine kucak açan bu ülkeyi vatanı bilip yaptığı hizmetler için ona minnettar olmamak elde değil. Ruhu şad olsun.
Yorumlar
Kalan Karakter: