Maria Eva Duarte, evlilik dışı bir ilişki sonucu doğdu. Annesi ile fakirlik içinde büyüdü. İlk gençlik yıllarında tiyatroya merak salar ve başkent Buenos Aires’e taşınır. Fakat işler umduğu gibi gitmez. Sahnede küçük çaplı roller oynasa da bir türlü hayalini kurduğu şöhrete sahip olamaz.
Eva‘nın kaderi bir radyo kanalında bulduğu iş ile değişecektir. O sıralar radyoyu ziyaret eden devlet bakanı Juan Peron ile tanışır. Bundan sonra ölümüne kadar sürecek olan aşkları başlar.
Juan Peron, zaman içerisinde yükselir ve devlet başkanlığı koltuğuna oturur. Kimilerince Juan Peron bir diktatördür kimilerince bir kurtarıcı. O zamanlar Eva da yönetimde söz sahibi olur. Her hafta ülkenin işçileriyle toplantılar yapar. Yönettiği hayır kurumlarıyla fakirlere yardımda bulunur. Halk bir anda ‘kendi içlerinden gelen’ bu güzel kadını bağrına basar ve ona İspanyolca ‘Küçük Eva’ anlamına gelen Evita lakabını verir.
Evita, ülkesinin insanlarıyla kurduğu bağlardan ve kendi çocukluğundan yola çıkarak şunları söyler: ‘Sanıyorum insanlar sosyal adaletsizliğe daha çocukluk çağında alışmaya başlıyorlar. Yoksulların kendileri bile altında ezildikleri sefaletin, mantıklı ve doğal alınyazıları olduğunu sanıyorlar. Buna alışıyor ve zehirlere yavaş yavaş alışmak nasıl mümkünse, ayak uydurup dayanmaya başlıyorlar.’
Düşününce onca sene sonra bile geçerliliğini koruyan bir çıkarım değil mi? İşte bu sayede Evita’nım ünü tüm dünyaya yayılır.
Fakat tarihler 1951’i gösterdiğinde Evita hastalanmıştır. Tam bu sıralarda da ülkemizde bir söylenti yayılır: Meğer Eva İslam’a merak salmış hatta Arjantin’e bir camii yaptırmayı düşünmektedir. Her ne kadar söylentiler asılsız olsa da, bunu duyan halkın yüreği kabarır. İstanbul Şişli’de, ‘Şifa niyetine’ mevlüt okutulmaya karar verilir. Etkinliğe birçok İstanbul’lu ve zamanın Arjantin büyükelçisi de katılır. ‘Evita’yı bundan haberdar edeceğim,’ der.
Nitekim haber Evita’ya ulaşır, o da Türk halkına bir jest yapmak ister. Lanus futbol takımını, adının verildiği gümüş bir kupayla İstanbul’a gönderir. Müsabakalar sonucu Eva Peron Kupası, 28 Ocak 1952’de Fenerbahçe’nin olur.
Ne yazık ki dualar ya da tedaviler sonuç vermeyecek, Evita aynı yılın 26 Temmuz’unda hayata veda edecektir.
Ardından bir müzikal yazılacak ve bu müzikalden uyarlanan Evita filminde Madonna başrolde onu canlandıracaktır. Şimdiyse gelin filmin en ünlü şarkısı ‘Don’t Cry For Me Argentina’yı (Benim İçin Ağlama Arjantin) dinleyelim ve bir zamanların yitip giden kahramanını hatırlayalım.
Don’t Cry For Me Argentina
Yorumlar
Kalan Karakter: