Geçtiğimiz Ocak ayında, Meryem Ana Kilisesi olarak bilinen Surp Asdvadzadzin Kilisesi yenileme çalışmalarının tamamlanmasının ardından şehir kütüphanesine çevrilerek hizmete açıldı.


Yoğun ilgiyle karşılanan kütüphanenin inşa edildiği tarih belli olmasa da kayıtlarda, 1800’lerde şehrin ileri gelenlerinden Hacı Garabed Zartaryan’ın katkılarıyla restore edildiği biliniyor. 1. Dünya Savaşı’na kadar işlevini sürdüren kilise, günümüze kadar zabıta karakolu, sergi ve spor salonu gibi çeşitli amaçlarla kullanılmış. Son olarak Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin yerinde müdahalesiyle, Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan 25 yıllığına devralınan bina, şehir kütüphanesi olarak kullanılmaya başlandı.


Aslına uygun şekilde restore edilmiş olan tarihi yapı, yarattığı atmosferle öncekilerden farklı bir kütüphane deneyimi sunuyor. Binaya giriş, Danışmadan birkaç dakika içerisinde çıkarabilen bir ‘Üye Kartı’ ile sağlanıyor.  24 saat açık olan kütüphane, Kiçikapı Meydan’da tarih ve kitap solumak isteyenleri bekliyor olacak.


Bu noktada aralarına yeni bir üye katılan Kayseri kütüphanelerinin tarihinden bahsetmek gerek.
Tarihte ilk örnekler olarak, MÖ 2. Yüzyılda Asur çivi yazılı tabletlerinin küpler içinde depolandığı bodrum katlar sayılabilir. Ayrıca Hristiyanların Urfa ve Kayseri’de kütüphaneler kurduğu ve papirüs tomarlarını kitap haline getirdikleri bilinmekte.


Kayseri’de, İslamiyet devrinde bilinen ilk kütüphane ise 1552 yılında Kadı Bedreddin Mahmut tarafından Bedesten içerisine yaptırılmış. İkinci olarak Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından 1670’de İncesu’daki medrese içerisine yaptırılan kütüphaneden bahsedilmeli. Bu iki kütüphane zamana karşı yenik düşmüş. Üçüncü ve günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış kütüphane ise Camii Kebir’e bitişik olarak 1796’da inşa edilen Raşid Efendi Kütüphanesi.


Rivayete göre dönemin reisülküttabı Raşid Efendi, ziyaretine gelen hemşehrisi Bahçecizade Mehmet Efendi’ye memleketinde bir cami yaptırmak istediğini söyler. Mehmet Efendi, o dönem Kayseri’de yeterli sayıda cami bulunduğundan fakat âlimlerin yararlanacağı bir ilim yuvasının eksikliğinden bahseder. Neticede Raşid Efendi bu fikri kabul eder ve kütüphanenin inşası tamamlanınca 925 cilt el yazması eser bağışlar. 2015 itibariyle 8520 esere ulaşan Raşid Efendi Yazma Eser Kütüphanesi, hafta içi 08-17 saatleri arasında hizmet vermekte.


Günümüzde araştırma olanakları ve bilgiye ulaşma hızı müthiş bir ilerleme kaydetti. Buna rağmen şehir kütüphaneleri, takvim yapraklarına karşı verdikleri savaşla bizi kendine çekmenin bir yolunu her zaman buluyor.