Bu haftaki yazımda sizlere bir ilki başaran, Kayserili bir kadından bahsedeceğim, İlmiye Bergman'dan.
25 Kasım 1914'de doğan İlmiye Hanım, Muhaddiszadeler olarak bilinen köklü bir aileye mensuptu. Bu isim, İlmiye Hanım'ın dedesinin Fatih Camii'nde yanlış yazılmış bir hadisi tespit etmesi hasebiyleydi. Baba Âlim Muhaddisoğlu ise Hunat Camii'nin son müderrisiydi. Aynı zamanda Kayseri-Sivas-Mardin demiryollarını, Seyhan-Berdan Barajlarını yaptırdı. İlmiye Hanım 1932'de Alaeddin Bergman ile evlendi. Alaeddin Bey, Yeni Cumhuriyet'in mühendislik eğitimi için Almanya'ya gönderdiği 4 öğrenciden biriydi. Kayseri Tayyare Fabrikası'nın da kurucu müdürüydü. Kayseri’nin sanayileşmesindeki ve çıraklık okullarının yaygınlaşmasındaki rolü yadsınamayacak bir isimdi.
Durum böyleyken 1936 yazında, İlmiye Hanım Talas Amerikan Koleji'nin düzenlediği bir etkinlik ile Erciyes Dağı’na çıkılacağından haberdar olur. Eşi Alaeddin Bey ona latife ederek, 'Yahu İlmiye, sen tırmanamazsın,' dese de o, grupla birlikte hiçbir profesyonel donanımı ve eğitimi olmadan 26 Temmuz günü tırmanışa başlar. Kaderin cilvesi, bir süre sonra ekipte bulunan doktor, Alaeddin Bey'e devam etmemesini önerir. İlmiye Hanım ise tırmanışı sürdürerek Erciyes'in zirvesine çıkan ilk kadın olur. Bu başarının büyüklüğünü idrak edebilmek için Türkiye dağcılık tarihinin sadece 12 yıl önce, 1924’de Miralay Cemil Cahit Bey'in gerçekleştirdiği bir başka Erciyes tırmanışı ile başladığını bilmemiz gerekir.
Bu ‘ilk’ten, 1960'lara dek kimsenin haberi olmaz. Ta ki o dönemin Spor İl Müdürü ortaya çıkarana kadar. 2010'daki Dünya Kadınlar Günü'nde Kayseri Büyükşehir Belediyesi İlmiye Hanım’a bir plaket takdim eder. Takvimler 17 Aralık 2015'i gösterdiğinde ise İstanbul’da ebediyete uğurlanır.
2 tane Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nı gören İlmiye Hanım, aydın, sert mizaçlı, anaç karakteriyle bilinirdi ve belki de bu sayede tüm ailesini bir arada tuttu. Mustafa Kemal'in 'Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın' deyişinin somut örneği olarak, Cumhuriyet'in kadına verdiği önemin ve Türk kadınının büyük işler başarma azminin bir simgesi oldu. Kuşkusuz o, gelecek nesillere daha fazlasını gerçekleştirmek için ilham vermeye devam edecek.
Son olarak, annesi İlmiye Hanım'ı bana anlatan ve bu yazıyı kaleme alırken benden desteğini esirgemeyen İbrahim Karamemet Beyefendi'ye teşekkürü bir borç bilirim.
Dünya Kadınlar Gününüz kutlu olsun!
Yorumlar
Kalan Karakter: