Bu hafta sizlere Korona Günlerinde Hayat başlıklı yazılarımın dördüncüsüyle sesleniyorum. Diğer üç yazıyı yazdığım dönemlere (1,5 ay öncesi) bakınca toplumsal olarak bu hastalık sürecinde epey yol kat ettiğimizi söylemeliyim. Hepimiz sosyal hayattaki davranışlarımıza daha fazla dikkat ediyoruz, maskelerimiz hep bizimle, temastan kaçınıyoruz. Son dönemlerde açıklanan nispeten iyi sonuçlarla edindiğimiz kazanımları korumak için bu önlemleri uygulamaya devam etmemiz gerektiğini de biliyoruz. Dilerseniz bu süreçte sahip olduğumuz boş vakti değerlendirmek için sizlere önereceğim film ve müziklere başlayalım.

‘BURADA BİR İLETİŞİM PROBLEMİMİZ VAR’

1967 yapımı Cool Hand Luke filminde geçer bu sinema tarihinin en unutulmaz repliği. Söyleyen kişi 50’lerin Amerika’sında bir hapishane müdürüdür. Ve sözün yöneltildiği kişi Luke, hayatının hiçbir anında hiçbir otorite karşısında boyun eğmemiş bir anti-kahramandır. Yolu bir hapishaneye düşse de bu huyundan vazgeçmez. Gardiyanlara, müdüre, onların dayattığı insanlık dışı şartlara hep direnir, pasif bir direniştir bu. Sanki hiç kimse ve hiçbir şey onun canını yakmamaktadır. Sonunda onun bu asi tavrı diğer mahkumların onu idol olarak görmelerine sebep olur. Birkaç kez hapisten kaçma denemesinde bulunan ‘Serinkanlı’ Luke’un öyküsü nasıl son bulacak dersiniz?

TÜM ZAMANLARIN EN İYİ ALBÜMÜ MÜ?

Tam 53 sene önce, 1 Haziran günü Beatles yeni bir albüm piyasaya sürdü: Sgt. Pepper’s Lonely Hearts Club Band. Bu albüm, karton kapaklı oluşu, renkli sayfaların içinde şarkı sözlerinin yer alması gibi o güne kadar görülmemiş yeniliklerle dolu olmasının yanında, dinleyenleri öylesine derinden sarstı ki, birçoğuna göre bu albüm tüm zamanların en iyi albümü olmalıydı. Şimdi sizin için bu albümden seçtiğim iki şarkıya göz atalım.

SHE’S LEAVING HOME (EVİ TERK EDİYOR)

Bu parça 60’lar İngiltere’si için çok alışılagelmiş bir hikâyeyi anlatıyor: Genç bir kızın evi terk edip kaçışı. Grubun üyesi Paul McCartney şarkının sözlerini gazetede okuduğu bir haber üzerine ebeveynlerin ağzından kaleme alıyor: “Ömrümüzün çoğunu verdik / ömrümüzün çoğunu feda ettik / paranın alabileceği her şeyi ona verdik.” İşte tamamen gerçek bir hikâyeden vücut buluyor bu güzel şarkı. Seneler sonra şarkıda anlatılan genç kız Melanie Coe ortaya çıkar ve verdiği röportajda bu şarkıyı radyoda duyduğunda çok şaşırdığını anlatır ve ekler: “17 yaşında paranın satın alabileceği her şeye sahiptim: pırlantalar, kürkler, bir araba – ama babam ve annem bana bir kere bile beni sevdiklerini söylemediler.” Bir zamanların İngiliz toplumunu derinden etkileyen bu tür olaylara bir şarkıyla dikkat çekme yeteneğine hayran kalmamak elde değil.

LUCY IN THE SKY WITH DIAMONDS (LUCY GÖKYÜZÜNDE ELMASLARLA)

Grubun bir diğer üyesi John Lennon’un 3 yaşındaki oğlu Julian bir gün anaokulundan döndüğünde babasına yaptığı resmi gösterir. Resimdeki Lucy onun okuldan arkadaşı Lucy O’Donell’dır ve onu gökyüzünde elmaslarla birlikte resmetmiştir. Garip ama, birden babası ‘bu resim üzerine bir şarkı yazmalıyım,’ diye düşünür. Resmi önüne koyar, sözler kâğıda dökülmeye başlar kaleminden. Bu sırada Alice Harikalar Diyarında isimli çocuk kitabından da yararlanır Lennon. Zamanla Lennon’un şarkıyı hazırlarken bir takım uyuşturucu maddelerin etkisinde olduğu dedikoduları yayılır. Zira Lucy, Sky, Diamonds kelimelerinin baş harfleri bile bir tür narkotik olan LSD’yi çağrıştırmaktadır. Her şeye rağmen tüm bunlar sonucunda ortaya rüya gibi bir şarkı çıkar. Dinliyoruz.
She’s Leaving Home – The Beatles
Lucy In The Sky With Diamonds – The Beatles