O günlerde Hakimiyet-i Milliye Gazetesi’nde, Mustafa Kemal Paşa’nın Ankara’da bir çay ziyafeti vermekte olduğuna dair bir haber yayınlandı. Bu haber Yunan cephesine de yayıldı. Fakat o sıralar Mustafa Kemal Paşa ne Ankara’daydı ne de böyle bir ziyafet verilmekteydi. Bilakis cephede, tam bir gizlilik içinde birlikleri güneye kaydırmaktaydı.
Yunan kuvvetleri Afyon’un güneyini mesken tutmuştu. Ordularının en güçlü kısmı buradaydı. Öyle ki General Townshend ‘Türkler bu cepheyi 6 ayda geçerlerse 6 günde geçtik desinler,’ diyerek askerlerine güvenini belli ediyordu. Fakat Mustafa Kemal umulmayanı yapıyor, arkadaşlarının haksız da sayılmayan itirazlarına rağmen güneyden baskın planları yapıyordu.
Mustafa Kemal Büyük Taarruz’u Yönettiği Kocatepe’de
Nihayet 26 Ağustos sabahı Türk Ordusu, tüm gücüyle düşmana hücum etmeye başladı. Yunanlılar asılsızhaberlerin etkisiyle bu sürpriz saldırıya hazırlıksız yakalanmıştı. Townshend’in çok güvendiği güney cephesi 5 günde yarılmıştı.
Bunun ardından Türk Ordusu, düşmanı önüne katarak 15 günde 450 kilometre yol katetti. 9 Eylül sabahı İzmir kurtarılmıştı.
Yunan orduları başkumandanı Nikolaos Trikupis ve 5000 askeri ise Kütahya yakınlarında teslim alındı. Mustafa Kemal’in bir misafir gibi davrandığı Trikupis, 1923’deki savaş esirleri mahkemesinin bir parçası olarak yurduna dönene kadar Kayseri, Talas’taki bir esir kampında tutuldu. Ve bu sayede Yunanistan’da savaşın kaybedilmesinden sorumlu tutulan 6 komutan gibi idam edilmekten kurtuldu.
General Trikupis (Soldan İkinci) Diğer Esir Subaylarla Birlikte
İşte içinde böylesi anıları barındıran, onca insanın yitip gittiği ve küllerinden bağımsız, yeni bir cumhuriyetin kurulduğu bir büyük savaşın kısa hikayesi böyleydi.
30 Ağustos Zafer Bayramınız kutlu olsun.
Yorumlar
Kalan Karakter: