Normal konuşmayla dedikoduyu çok kolay ayırt edebiliriz. Çünkü dedikodu ciddi bir müessesedir ve kullanılması icap eden bazı kendine has cümleleri vardır. Bir kere mevzuya girişte ‘Benden duymuş olma ama, Normalde de hiç sevmem de, Neler oldu neler ’ gibi mevzunun ortalarında çatlak seslerin çıkma ya da çıkan sesleri bastırma amacıyla ‘Ben olanı konuşuyorum iftira atmıyorum ki, Ne var ki bunda millet daha neler diyor, Benimki bilgi alışverişi ’ mevzunun sonlarında ise ‘Aman bırak sonra arkadan konuştu derler, Neyse canım dedikodu yapmış olmayayım’ gibi ifadelerin kullanılması yazısız bir kuraldır.
Ceza hukuku açısından bakıldığında “Huzurda ya da ikiden fazla kişiye ihtilat ederek gıyapta bir kişiyi halkın hakaret ve husumetine maruz kılacak veya onun namus ve saygınlığına dokunacak bir isnatta bulunma yahut kişinin şöhret, vakar ve saygınlığına saldırı ” şeklinde yorumlanan kanuna tasarı olarak sunulan tasarıda 3-6 ay hapis istemi olan suç şekli.
Dedikoduyu meşru bir zemine oturtmak isteyenler açısından bakıldığında ise; güçlü adalet sistemine sahip ülkelerde on küsur kişiden oluşan jüriler vardır. Yani bir yanlış yapıldığında cezalandırılma ya da cezalandırılmama o on küsur kişini yaptığı bir nevi dedikodu sonunda gerçekleşir. Yani gerçek hayatta dedikodu bir kişi ya da olay üzerinde var olan fikirlerin masaya yatırılarak daha doğru daha objektif bir platforma ulaşılmasına imkan sağlar. Buradaki mesele ise kişi kendinde mahkeme olacak cüreti konuştuğu kişiyi ise sanık yapacak kudreti ve acımasızlığı görüyor mu ?
Ne dersiniz görüyor muyuz ?
Yorumlar
Kalan Karakter: