Geçtiğimiz günlerde 11'nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ismini taşıyan üniversitenin mezuniyet törenine katılmak üzere Kayseri'ye geldi. 

Erkilet Havalimanında tarifeli uçakla İstanbul'dan Kayseri'ye gelen Gül'ü şehrin protokolü karşıladı.  Protokol derken Vali Şehmus Günaydın, Garnizon Komutanımız... Yoksa Belediye başkanlarından kimsecikler yoktu.
 
Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç Kıbrıs'a giderken, diğer belediye başkanları ise kent içinde sırra kadem bastı...

Tıpkı bir öncekinde olduğu gibi...

11'nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,  Cumhurbaşkanı iken Kayseri'ye geldiği öyle bir karşılama olurdu ki sadece havaalanından ayrılışı yarım saat sürüyordu.  

Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı ve hemen sonrasındaki dönemleri hatırlarım da...

Günler öncesinden hazırlık, temizlik....

Hunat'ta kesin bir cenaze namazına katılır, ardından bir manavda kıymalı üzüm sofraları hazırlanırdı...
Kentte Gülüm benim şarkısı yankılanırdı...

Kavşaklarda güller ekili....

Hey gidi günler hey...

Ne oldu da 11'nci Cumhurbaşkanı, Kayserili, Tornacı Ahmet Hamdi ustanın oğlu Abdullah Gül'ü hiçbir Belediye Başkanı karşılamaz oldu...

Siyasi kaygı mı?

Dostluk kaygısı mı?

Mezuniyet töreninde Vali Şehmus Günaydın, İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş vardı...
Başka!

Başka kimsecikler yoktu.

Gül'ü geldiği uçak Kayseri'ye teker koyduğunda Büyükkılıç Kıbrıs'a çoktan varmıştı.

Diğer Belediye Başkanları ise zaten Büyükkılıç'ın olmadığı yerde zaten olmazlar, olamazlar...

Abdullah Gül geldiğinde Belediye Başkanlarının sırra kadem basması ne kadar etik.

Siyasetin ne olduğu neler getireceği belli olmaz.