Tarih 6 Şubat
Saat 04.17
Ülkenin önemli bir nüfusunun uykuda olduğu sırada 1 dakika 20 saniye süren bir sarsıntı meydana geldi. Bu öyle bir sarsıntı idi ki kelimelerle ifade etmek çok zor. AFAD verilerine göre ilk olarak 7,4 daha sonra güncelleme ile 7,7 şiddetinde bir deprem meydana gelmişti. Can havli ile kendini dışarı atan ailesini, kendini sağlama alan insanlar ivedilikle telefona ve televizyona sarıldı. Kahramanmaraş’ın Pazarcık merkez üssü olan deprem 10 ilde büyük yıkıma neden olurken, 43 ilde hatta Mezopotamya ülkelerinde bu deprem hissedildi.
Yıkıcı gücü nedeniyle Asrın Felaketi olarak nitelendirilen depremde Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Osmaniye, Adana, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Malatya ve Kilis’te büyük yıkıma neden oldu. Dünya ülkelerin son dakika olarak verdiği bu olayın ilk dakikalarında adeta can pazarı yaşandı. Öyle ki hayatta kalanlar kendilerini sokağa attı. Herkes can havli ile bir yerlere kaçıştı. Saatler 04.20’de ilk haber ekranlara 7,4 şiddetinde deprem olarak ekranlara yansıdı. Bütün TV kanalları bölge muhabirlerinin ilk görüntüleri ile depremin görüntüleri ortaya çıktı. Enkazlar, güvenlik kameralarından binaların yıkım görüntüleri, kurtarılanlar, gözyaşı derken günün ilk ışıkları ile birlikte depremin bilançosu da ortaya çıkmaya başladı. Herkes panikle arabasında, iş yerinde yaşanan depremi ekranlardan takip etmeye başladı. 10 ilde çok büyük yıkıntılar meydana gelmiştir. Ekipler enkaz başında çalışmalara başladı. İlk andan itibaren kurtarılanlar bir bir ambulanslarla hastanelere sevk edildi. Dile kolay 10 ilde büyük yıkım yaşanmıştı.
Belediyelere ait çok sayıda iş makinesi ve personel deprem bölgelere sevk edildi. Araçlar yollarda, insanlar sokaklarda iken, aynı gün saatler 13.06’da ikinci büyük deprem yaşandı. 7,6 şiddetindeki bu deprem de korkuyu atlatamayan ülkemizde bir korku daha yaşadı. Merkez üssü Elbistan olan depremde ilki kadar çok büyük yıkıma neden oldu.
Depremin olduğu andan itibaren bölgeye çok sayıda yardım kuruluşu acil durumu planı ile gönderildi. Ancak, yıkım çok büyüktü ve 10 ilde binalar yıkılmıştı. Hatay, Malatya, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da yıkılan binası çok fazla idi. Ülkemizdeki bütün arama kurtarma kuruluşu bölgeye sevk edildi. Bunun dışında da 81 ilimizin her birinde ve ilçelerinde gönüllü olarak insanlar yardım için bölgeye aktı. Hazırlanan yardım ve iş makinesi taşıyan Tır’ları adeta uçar gibi bölgeye sevk edildi. 10 ilde çok ciddi yıkım yaşanırken, Kayseri, Kırşehir gibi kentlerde de çok sayıda binalarda çatlak oluştu. Depremde ilk açıklanan rakam 78 can kaybı idi. Ancak, bu sayının artacağını hepimiz biliyorduk. İnsanlar yanlarına aldıkları bir iki eşya ile belediyelerin belirledikleri toplanma alanlarına akın etti. Bini aşkın en büyüğü 6,6 olan artçı deprem yaşandı. Panik halinde olan vatandaşlara sıcak içecekler ve çorba ikram edildi. İlk gece herkes toplanma alanlarında konakladı. Bu sırada belediyeler ellerindeki tüm iş makinelerini personeli arama kurtarma ve enkazda çalışma için bölgeye sevk etti. Binlerce arama gönüllüsünün yanına, Madenciler, 50’yi aşkın ülkeden gelen Arama Kurtarma Ekipleri, Çeşitli resmi ve STK Arama Kurtarma Kuruluşları, Kurumsal İnşaat firmalarının Arama Kurtarma ekipleri ve binlerce bölgeye akın etti. Gayretle çalışmalar ve kurtarmalar yapılırken her geçen dakika can kaybı sayısı arttı. Tarihsel birçok geçmişe sahip 3 ilde neredeyse yıkılmayan bina sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu. Bölgelere sevk edilen arama kurtarma ekipleri kimi zaman ekipmanları kimi zaman elleri ile arama kurtarmalara katıldı. Hava sıcaklığı gece eksi 15 dereceyi gösteriyordu. Zaman zaman çalışmanın zorlaştığı enkazda ekipler ivedilikle çalışmaya başladı. Her saat mucize hikayeleri yazılmaya başladı. Depremin 10’ncu gününde resmi kaynaklardan açıklanan can kaybı sayısı 35 bin 418 olarak belirlendi. Yıkımın çok büyük olduğu ülkemizde 100 bini aşkın kişi yaralı olarak enkazdan çıkarıldı. 6 binin üzerinde binada yıkım yaşandı. Asrın felaketi olarak nitelendirilen depremde 211’nci saate enkaz altından canlı olarak çıkarılanlar oldu. Ülke olarak adeta bir kurtuluş savaşı içerisine girdik. Kurtarma ekiplerimiz canları pahasına enkaz altına girerek bir can kurtarma telaşına girerken, deprem bölgesinden uzak olan illerimizde ise yardım seferberliği başladı. Kimisi çeyizini, kimisi okul harçlığını, kimisi hac parasını, kimisi karne hediyesini yardım için AFAD ve Kızılay’a teslim etti. Hatta bu dönemde Ahbap gibi önemli sivil toplum kuruşları da önemli çalışmalara imza attı. Yardımlar depremzedeler için aktı. 80 yaşındaki anneler hamur yapıp, bölgeye gönderilmek üzere ekmek ürettiler. Küçüğünden büyüğüne, yaşlısından gencine herkes seferber oldu. Bu necip milletin büyüklüğü bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu.
Asrın felaketinde tebessüm ettiren, yüz güldüren bazen ağlayan gelişmeler yaşanırken, bir de ortaya çıkan ahlak yoksunları yaptıkları yağmalarla, uyguladıkları fahiş fiyatlarla ve hırsızlıkları ile devreye girdiler. Bu kişilere devletimizin polis ve askeri gerekli cevabı çok sert bir şekilde gösterdi. Adalete teslim edilen bu hainler tutuklanarak cezaevlerine gönderildi. Binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan inşaatların müteahhitleri de kimisi beş yıldızlı otelde kimisi de yurt dışına kaçmaya hazırlanırken kıskıvrak yakalandı.
Çok büyük bir felaket yaşayan ülkemizde Asrın felaketinin yaralarını hep birlikte sarmaya başladık. Geçmişte olduğu gibi el ele gönül gönüle verip, yıkılan şehirlerimizi yeniden inşaa ediyoruz ve edeceğiz. Ancak,
Bu yaşanan felaketin sorumlusu sadece o inşaatları yapan müteahhitler değil. Tutuklanması gerekenler depremin yıktığı evlerin yapılmasına izin veren Belediye Başkanları, İmar Müdürleri ve evrakta imzası olanlardır. Olayların sorumluları adalete teslim edilmeye devam edilmelidir.
Bu saat itibariyle
Siyasi partililer birbirlerini suçlamak yerine el ele verip ülkenin yaralarını sarması için gayrete düşmeleri gerekir. Halkımız bu zor günlerde kızı erkeği, zengini fakiri, yaşlısı genci, sağcısı solcusu bir arada mücadele ederken siyasi parti liderleri tehlikeli açıklamalar yaparak zaten başı dumanlı, gözü efkarlı bakan milletin sinir uçları ile daha da fazla oynamasınlar.Bırakın yaramızı saralım… Bırakın güçlü Türkiye’mizi yeniden inşaa edelim.
Yorumlar
Kalan Karakter: