Dün, Kayserispor sahasında Galatasaray’ı konuk etti. Galatasaray, Türk Futbolunun en başarılı kulübü. Bunu sahip olduğu kupa ve Avrupa Ligindeki başarılardan anlamak mümkün. Kadrosunda Dünyaca ünlü futbolcular var. Hal böyle olunca ekonomik olarak dar boğazda bir Kayserispor, bilet fiyatlarını Bin 550 ile Üç Bin TL arasında satışa sundu. Renktaş iki takımın maç bileti de kısa sürede tükendi.

İşte buraya kadar her şey normal derken, maç günü Protokol ve Loca tribünleri önünde yaşanan yığılmalar göstermiş oldu ki bilet alıp takımına destek vermek isteyenleri resmen enayi yerine konuldu.

Kayserispor sevdası için haftalıkları ile bilet alanlar, harçlıklarının son parasını bu maça bilet olarak ayıranlar, maça girmek için gayret ederken;  zenginlikten, yandaş yakını olmaktan başka hiçbir vasfı olmayanlar ellerini kollarını sallayarak localara, protokol tribünlerine oturmakta birbirleri ile yarıştı. Hayatında hiç maç izlememiş, Kayserispor’dan iki futbolcu ismi sayamayacak kişiler sırf yalakalık olsun diye maça geldiler. Ellerindeki kartlara yazdıkları 3-5 iş, aş talebini yetkililere verme gayretine düştüler. Siyasetin dibine kadar işlendiği Stadyumda adamın adamı gayreti güdüldü. Çete gibi koridorlarda 10 kişi gezenler, kural tanımayanların yer aldığı protokol ve loca tribünleri neden kontrol edilmez anlamış değilim…

Aslında birilerinin onları durdurup kontrol etme cesareti yok.

Gençlik Spor Müdürlüğünde tanıdığın var mı? O zaman geçersin maça

Büyükşehir Belediyesi Spor AŞ’de var mı tanıdığın? O zaman geçersin maça

Valilik, Polis tanıdığın varsa geçersin maça

Siyasi Parti İl Başkanı, yönetici, amir memur varsa geçersin maça

Daire Başkanı, Genel Müdür varsa geçersin maça

Zengin bir loca sahibi tanıdığın varsa geçersin maça

Hem de locada, hem de protokol tribününde izlemek şartıyla

Ama bir tanıdığın yoksa

Vereceksin parayı, alacaksın passolig’i,  bulabilirsen bileti işte o zaman maça girebilirsin.

Binlerce para vererek maç giren kişiden biri de sen olursun.