Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Selçuklu’nun son dönemi ve Osmanlı’nın ilk padişahlarının yaşadığı Bursa’ya hafta sonu bir dizi program ve ziyaret için gittim. Bursa ‘Yaşanabilir şehirler’ anketinde Dünya’da 28, ülkemizde ise ilk sırada gelen bir şehir unvanına sahip. Padişahlar şehri Bursa hakkında yaptığım gözlemleri ve yaşadığımız Kayseri ile müsaadenizle kıyaslamak istiyorum.
Yapanın, düşünenin eline sağlık. Osmanlı Devleti’nin kuruluş hikayesinde Bursa’nın rolünün en iyi şekilde anlatıldığı müzede görsel şekilde hazırlanmış alan ise sizi adeta içine çekiyor. Sanki 1326 yılında yaşıyormuşsunuz gibi. 5 TL gibi sembolik ücretin alındığı müzede tarih dolu bir zaman geçirebiliyorsunuz. Şimdi bu kadar güzel bir şehri, doğduğumuz ve ekmek kazandığımız Kayseri ile kıyaslayalım.
Kayseri Ulema şehri olarak bilinir. Ancak ulema diyarı Kayseri’de Seyyid Burhaneddin Hazretlerini ziyaret için gelen ne bir kafile ne de bunun yapılması için organize bir çalışma yok. Bursa’da tramvay duraklarına son derece güvenli bir şekilde ulaşmak mümkün iken, Kayseri’de ise adeta ölümle dans ediyorsunuz. Trafik ışığını beklemek istemeyenler yola kendini atıp tramvaya binmeye çalışıyorlar. Kayseri’de iş merkezleri de ne yazık ki az. Çevreyolu üzerinde 2-3 tane merkez dışında başka bir şey yok. Yıllardır Ucube duran Eski Terminal arsası, keşmekeş merkezi Eski Sanayi, şehrin ortasında kalmış Sanayi alanları ve dahası… Bazı iller mavilikler, yeşilin merkezi olarak ifade edilirken Kayseri ne yazık ki Gri bir halde. Bursa’nın Kapalı çarşısında insanlar alışveriş keyfi yaşarken, Kayseri’de ise insanlar Kapalı Çarşı’ya girmeye korkuyor. Led ışıkların bezendiği Kapalı Çarşıda Ankara havaları çalıyor. Peynircinin yanında elbiseci, onun yanında kasetçi derken, tarihi bir çarşının dışında kapalı bit pazarı konumunda. Pastırmacıların tabelalarla çepeçevre sardığı Kapalı çarşısı bulmanız hatta görmeniz mümkün değil. En eski Kapalı Çarşı olma unvanına sahip Kayseri Kapalı Çarşı yıkılma tehlikesi yaşıyor. Kimsenin umurunda değil ama umarım acı olayla karşılaşmak durumunda kalmayız. Şehrin Ankara ve Sivas girişindeki köhne durum ise şehre ilk defa gelmiş kişilerde bir kötü bir intiba bıraktığı kesin. AVM’lerin en kıymetli alanlara kondurulduğu kentte şehrin en merkezi mahallelerinin durumu içler acısı. (Sahabiye- Gevhernesibe- Hunat- Düvenönü) Umarım her şey düzelecektir ama biz görür müyüz bilinmez!
Yorumlar
Kalan Karakter: