Dünyada teknolojinin gelişimi ile birçok şey değişti. Değişim gösteren şeylerden birisi de Medya’dır…
Öyle ki son 20 yılda medya, halk tarafından yandaş ve gerçek gazeteciler olarak ikiye ayrıldı. Hükümete yakın olan medya kuruluşları bazı çevreler ve siyasi partiler tarafından yandaş medya olarak nitelendirilirken, bazı medya kuruluşları da objektif tarafsız medya olarak isimlendiriliyor. Medya’da yaşanan bu değişim genelde olduğu gibi yerelde de çok fazla. Medya da bu gelişmeler yaşanırken, ülkemizde de dünya ülkeleri ile kıyaslama yapıldığı okur ve yazar kitlesi ilgisini sosyal medyaya kaydırdı. Sosyal medya haber anlamında en çok takip edilen merci olurken, TV hemen ardından da gazeteler geliyor.
Düşünün bir ülkede baskısı olmayan gazetenin muhabirine “Yılın muhabiri” ödülü verildi. Bu ödülün verilmesi ülkemizdeki haber sektörünün lokomotifi olan haber ajansı muhabirlerine hakarettir. Gece gündüz haber peşinde koşan insanları tercih etmek yerine kendilerine yakın olan kişi ve kurumları seçmek, kamu vicdanını sızlatmaktan başka bir şey değildi. Haber muhabirliği, sadece kahvaltı, akşam yemeği sofralarında ortaya çıkmak değildir. Muhabirlik, gazetecilik, yeri geldiğinde gece yarısı otobüs kazası çekmek, yeri geldiğinde dondurucu soğuğa rağmen saatlerce canlı yayın yapmaktır. Yeri geldiği bir fotoğraf karesi için günlerce beklemek, yeri geldiğinde 90 dakika maçta en iyi fotoğrafı çekmek için uğraş vermektir.
Yerelde hal böyle iken genelde de durum aynı. Haber konusunda rüştünü ispatlamış bir medya kuruluşu yalan haber yapmakla itham ediliyor. Haberi hatırlatmak gerekirse Karne günü bir çocuğa uzatılan mikrofonda küçük çocuk “Annem karne hediyesi olarak bana et aldı” ifadesi. Yandaş olarak nitelendirilen kurumlar bu haberi Yalan, iftira, kurumun oyunu olarak nitelendirirken, hükümet karşıtı kurumlar ise ekonomik krizin ülkedeki durumunu ve insanlar üzerindeki etkisini ballandıra ballandıra haber yaptılar. Aslında biz bu manzarayı yeni görmedik. Gezi olayları sırasında Kabataş’ta yaşandığı iddia edilen olayda da medya ikiye bölünmüştü. Kuruluşlar, yazarlar birbirlerini yalancı, müfteri olmakla suçlamıştı.
Hatta medyada yaşanan bu güven sarsıntısı şimdilerde youtube gazetecilerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Eline mikrofonu alan sokaklarda belirledikleri konularda insanlara soru soruyorlar. Alınan ilginç cevaplar sosyal medya gündeminin seyrini değiştiriyor. Öyle ki bu işi o kadar profesyonel yapan isimler var ki, siyasi partilerin liderleri ağırlanıyor ve milyonlarca izleniyor. Burada şunu söylemem lazım ki!
İşini hakkı ile yapana helal olsun. Onlardan hepimizin öğreneceği çok şey var. Ancak, bu işi birilerinin değirmenine su taşımak için yalan yanlış yapıp, devletin yurt dışı seyahatlerinde yer alabilmek adına pervasızca yanlış bilgiyi doğruymuş gibi aktaran yakışıklılar da bu ülkenin kıymetli vatandaşlarının hafızasında yerini almışlardır.
Yorumlar
Kalan Karakter: