Son1 haftadır köşe yazarlığını yaptığım Gastepress'in Sevgili Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ağaşe ve değerli dostum Mustafa Bayram Yönetim Kurulu Başkanlığını Tahir Nursaçan'ın yaptığı Organize Sanayi Bölgesi ile ilgili ciddi yazılar kaleme aldılar.

Öyle eften püften değil bu yazılar...

Belgeli, bilgili...

Korkusuz bu iki kalemi kutluyorum.  Gazeteciliğin sorgulandığı şu dönemlerde kimsenin yazamadığını yazan,  halkı bilgilendiren iki isme de teşekkürlerimi sunuyorum.

Öyle konulara kaleme alınmış ki!

Cep telefonu, Atletik Spor, Yerel Medya harcamaları, Scada sistemi, Osmanlı odası, kayıp tespihleri, oy karşılığı arsa işi....

Maşallah yok yok...

Esasen Eski Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan'ın oğlu olan Tahir Nursaçan göreve geldiği başarılı işlere imza attı mı derseniz?

Allah için söylemek gerekirse attı.

Fuar alan, yeni hizmet binası, güneş enerji sistemleri ve daha bir çok....

Hiçbir şey yapmadı demek yalan olur...

Geçtiğimiz yıl Sayıştay, bazı eski çalışanların CİMER'e şikayeti üzerine müfettiş göndererek OSB'de inceleme yapmış. Didik didik edilmiş Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü...

Müfettiş raporlarına öyle şeyler not edilmiş ki!

Bu kadarı da olmaz denilecek türden...

Hangi birini sayayım bilmiyorum ama ben bildiğimden başlayayım Nursaçan ve sevgili Basın Yayın Müdürü Recep Yıldırım, Olağan Genel Kurulu öncesi bazı medya kuruluşları ile haber eşittir para şeklinde çalışmış...
bir haber, bir para, iki haber iki para, üç haber üç para....

Daha aldığı paralarla villa dikenleri, lüks arabaya geçenleri saymıyorum.

Aslında

OSB'nin Basın Yayın Müdürü Recep Yıldırım'la aranız iyi ise, sizi başkan Nursaçan'a da biraz övdü ise yırttınız... Ama bir de aranız kötü ise Recep Yıldırım'ın sevdiği kişilerden değilseniz ücretsiz olarak gönderdiğiniz gazeteyi bile almaz. İçeri sokturmaz. Öyle aylık 100 bin tıklanan internet siteniz olsun. Gözü görmez.... Onun ekibi farklıdır... Karşısındaki kişi tepki gösterdiğinde de 

Milletin whatsaap numarasına ' Bir selam vermek istemiştim' diye de utanmadan cevap yazar...
Yok yanlış anlaşıldı, yok tanıyamadım gibi yalanın biri bin para cevap yazar...

Recep bey, Tahir bey

Siz herkesi uşaklık ederken zengin ettiğiniz gazetecilerden mi sandınız.

Eskilerin bir lafı var  ' El yumruğunu yemeyen kendininkini balyoz sanır' diye
Kimse Organize işçisinin hakkını yiyemez

Bunu en iyi siz bilmeniz gerekir Tahir Bey, Recep Hocam

Milyonları döktüğünüz Osmanlı odanızda sizi rahat oturtmazlar.

O gümüş tespihleri size rahat çektirtmezler.

Bir yerde hak yendi ise bunu da devletin müfettişleri belirledi ise,
Adli süreç yakındır....

Göreceğiz bakalım

Bu hayatta

Villası olan mı, yoksa vicdanı olan mı kazanacak bakıp göreceğiz...