Koronavirüs Dünya'da çok daha önce olmakla birlikte ülkemizde Mart ayında görülmeye başladı.

İlk günlerde farkında olmadığımız hatta dış güçlerin oyunu olarak adlettiğimiz hastalık, ülkemizde her geçen gün etkisini gösterdikçe, can kaybı arttıkça, hastalığın ne kadar önemli ve dikkate alınması gereken bir virüs olduğunu gördük.

Günler öncesinden İlgili bakanlığımız tedbirleri almaya başlamıştı.

Dünyanın en küçük ülkelerinde bile görülen salgının Türkiye gibi 83 milyona sahip bir ülkede görülmemesi imkansızdı.

Sağlık Bakanımız ve sağlık ordusu konunun farkında kararlılıkla mücadele örneği gösterdi.

Devlet yetkililerimiz insanların virüse kapılmamaları için 'Evde Kal' çağrısında bulundu.

Okul, Ulaşım olmak üzere birçok konuda kısıtlama ve yasak getirildi. Mayıs sonuna kadar çok sancılı bir süreç geçirdik. Birçok insanımız yaşamını koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti.

Haziran ayında ölüm ve vaka sayılarında biraz düşüş yaşansa da bazı kural tanımaz kişilerin davranışları virüsün Ağustos sonuna kadar gelmesine neden oldu. Ekonomi ciddi şekilde zarar gördü.  Doktorlar ve diğer sağlık çalışanları ailelerine hasret şekilde bir çalışma hayatı sürdürdü.

O kadar zor günler geçirdik ki, hala bazı vurdum duymazların yüzünden sıkıntılı günler kaldığı yerden devam ediyor. Kentlerin önde gelen isimleri çeşitli zamanlarda yaptıkları denetimlerle insanların maske takıp takmadığı kontrol ediyor. Ediyor etmesine de bir arpa boyu yol aldığımızda söylenemez.

Ancak bu hastalık bize birçok şeyi öğretti.

Önce sağlığın önemi, sonra temizliğin nasıl olması gerektiğini... Dezenfektan ismini söyleyemeyenler bile çantasından dezenfektanı ayırt etmez oldu. Kolonya tarihinin en büyük satış rakamlarına ulaştı.
Asıl mesele, bu denetimleri bazı yetkililerin davranışlarda ne kadar samimi olduğu...

Neden mi?

Gündüz pandemi nedeniyle maske ve sosyal mesafe denetimi yapan şehrin ileri gelenleri akşamları düğünleri yan yana bir araya geliyorlar.  Nikah törenlerinde çekilen pozları görüyoruz. Kimsenin sosyal mesafeye uyduğu yok.

Peki o düğünlerde insanlara koronavirüs bulaşmıyor mu?

Hani mecbur olmadıkça düğünlere gitmek koronavirüs bulaşmasına ve yayılmasına neden oluyordu?
Nikah şahidi olabilmek için sıralanan şehrin ileri gelenleri, siz böyle yaptıkça vatandaş neden düğününü yapmasın. Neden davetli olduğu düğüne gitmesin...

Virüs ona varsa size de var.

Ona bulaşan, size de bulaşır.

Bu virüste mi zengin fakir ayrımı yapıyor yoksa!

Bir dönem Evde kal diyenler şimdi ekonomik sebeplerden dolayı vatandaşa Evde Kal çağrısı yapmaktan çekiniyor.

Koronavirüsle tek bir şekilde biter...

Oda etkili mücadele ile. Göstermelik işlerle bu olmaz.

Hala güvenlik güçleri kurallara uymayanları uyarmakla yetiniyor.

6 aydır anlatılanı insan anlamıyorsa  ya noksanlığı vardır  ya da anlamak istemiyordur.
Bu nedenle kes cezasını, ver makbuzu eline...

Anladığı dilden konuş yani...

Birde insanlara sosyal mesafe, maske, düğün diye diretmeyin
Diretecekseniz, örnek olun siz gitmeyin...

Korona olursunuz, benden söylemesi