Kale civarında gezerken buğday atmak, güvercinlerin rızkının peşinde koşması, hatta bir buğday tanesi için verdiği mücadele beni hep mutlu etmiştir, imrendirmiştir.
Görünce derim ki ne güzeller, hep rızıklarının peşindeler...
Kendinin olmayana asla tenezzül etmezler.
Adeta şükreder gibi ses çıkarırlar.
Hele bu güvercinlerin bazı cinsleri var, o kadar güzel takla atarlar ki izlemeye doyamazsınız. Hatta en çok hangisi takla atarsa en kıymetlileri de o dur.
Mesleğe başlayana kadar sadece güvercinlerin takla attığını düşünürdüm. Ama gördüğüm öyle insanlar var ki, takla güvercinleri halt etmiş.
Koca koca kıyafetlerde küçücük küçücük adamlar, ağaran sakallarına bakmadan, torun sahibi olduğunu umursamadan görevlerinde kalabilmek, daha fazla paraya sahip olabilmek için takla üstüne takla atmaktalar.
İnanın güvercinler görse bu taklacı insanları, güvercinlere inme iner...
Bu tiplerin yüzüne tükürük bile fazla....
Ne gereği var...
1 saniyesine bile hükmedemediğin bu yalan dünyada bu kadar fırıldak olmaya...
Beş vakit namaz kılıp, yerinde kalabilmek, daha fazla paraya sahip olabilmek için kırk vakit yalan söylemeye, gıybet etmeye, iftira atmaya gerek var mı?
Koltuktan kaldırılma korkusu, çoktan Allah korkusunun önüne geçmiş bu insanlar için...
Utanmadan arlanmadan bir de bulundukları ortamda insanlıktan, ahlaktan bahsetmiyorlar mı!
Adamı kahreden kısmı da bu...
Lan, işçinin parasını vermezsin, sigortasını yapmazsın, yıllık izin dediği zaman işten çıkarmakla tehdit edersin, sonrada iş ahlakından, Allah korkusundan bilmem neden bahsedersin.
Bir tek buğdayın peşinde koşan takla güvercinleri bile sizden daha haysiyetli ve onurlu.
Unutmayın Sultan Süleyman'a bile kalmayan bu dünya size hiç kalmaz.
Bulunduğunuz ortamın rengine bürünebilirsiniz ama
Ahirette beyazı siyahtan ayıracak Allah'tır.
O her şeyin sahibidir.
Yorumlar
Kalan Karakter: