İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini sunarken en çok karşılaştığımız konuların başında geliyor.
Sizleri yönetmelik maddeleri ile sıkmayacağım. ama iş veren önlem almak kullandırmak ve denetleme konusunda sorumlu.
Örneklerle paylaşalım
Mesela çalışan kişisel koruyucu donanımını kullanmıyor. Ama işveren kişisel koruyucuları teslim etmiş.Çalışan kullanmamak için direnç gösteriyor.
Mesela makinenin (Baskı makinesi, CNN tezgah ,şerit testere v.b bir sürü makine) koruyucuları tam olarak çalışana teslim edilmiş.ve çalışan bir nedenden dolayı o koruyucuları çıkarmış ve takmamak için direnç gösteriyor.
Başka bir örnek çalışan iskelede iş veren yaşam halatı çekmiş, paraşüt tipi emniyet kemeri vermiş ve çalışandan yazı bile almış çalışma esnasında bu sistemi kullanacağım diye. Ama maalesef çalışan arkadaş kendince haklı bir sebepten dolayı emniyet kemerini takmıyor bile.
Birde alt işveren sorumluluğu var o daha bir karmaşık.
Evet, bu durumların hepsinde işveren haklı olarak ben ne yapayım arkadaş diye sormakta.
İşveren, gözetme borcu gereği, çalıştırdığı işçileri, iş yerinde meydana gelen tehlikelerden korumak, onların yaşam, bedensel ve ruhsal sağlık bütünlüklerini korumak için iş yerinde teknik ve tıbbi önlemler dahil olmak üzere bilimsel ve teknolojik gelişmelerin gerekli kıldığı tüm önlemleri almak zorundadır.
Yasa işverene güvenlik kurallarına uymayan çalışanı çalıştırma aksi takdirde sorumlu sensin demekte.
Mesela yaşanmış ve Yargıtay kararı ile şekillenmiş bir iş kazası A firmasına ait bir iş yerinde B firmasına ait bir gişe görevlisi gece geç saate tartıştığı kimliği belirlenemeyen bir müşterinin gişenin camına yumruk atarak camı kırması sonucu gişe görevlisinin yararlanması ile sonuçlana dava Somut olayda; hükme esas kusur bilirkişi heyet raporunda davalı işveren şirketlere ayrı ayrı %40 oranında kusur verilmiş ise de; iş kazasının kimliği tespit edilemeyen şahsın gişenin camına yumruk atması şeklinde gerçekleşen ağır kusurlu ve kasıtlı eylemi neticesinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar 6331 sayılı kanun işverenin sözleşmeden doğan sorumluluğun sınırlarını genişletmiş ise de gerçekleşen iş kazasında işverenin özen yükümlülüğü kapsamında alabileceği bir tedbirin bulunduğundan ve giderek sorumluluğunu gerektirecek bir kusurunun olduğundan bahsetme imkanı bulunmamaktadır. Kazanın gerçekleşmesinde kimliği tespit edilemeyen üçüncü kişinin ağır kusuru nedeniyle, iş kazası ile işveren şirketler arasındaki illiyet bağının kesildiğinin kabulü ile davanın reddi gerekirken; kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 12.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Davanın tam metine ulaşmak isterseniz
https://kavafoglumehmet.blogspot.com/
ulaşabilirsiniz
Sonuç olarak çeşit çeşit kazalar oluşmakta ve çeşit çeşit davalar açılmakta amaç çalışanların sağlıklarını korumak ve verimliliği arttırmak olmalı,O nedenle iş sağlığı ve güveliği yasasına uymalı ve yükümlülükleri yerine getirmeli.
Sağlığınız sizin için önemli olmalı
Mehmet KAVAFOĞLU
Yorumlar
Kalan Karakter: