Geçtğimiz günlerde İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, yabancı uyrukluların Türkiye'de evlilik işlemlerine ilişkin önemli bir düzenleme yaparak evlendirme memurluklarına bir talimat gönderdi. Bu yeni düzenleme ile Türk vatandaşlarıyla evlenerek Türkiye'de ikamet izni almak ve hatta Türk vatandaşlığına geçmek isteyen yabancılara yasal kimlik nevinden belge sunma ve yasal kalış şartı getirildi.
Kamu düzeninin sağlanması ve düzensiz göçle etkin mücadele edilebilmesi amacıyla bir Türk ile bir yabancının veya Türkiye'de resmi nikah suretiyle evlenmek isteyen iki yabancının evlenme işlemlerinde yabancı kişinin geçerli pasaportu veya pasaport yerine geçen resmi bir belge ile ülkemizde yasal kalış hakkının olması halinde evlenme müracaatının alınması talimatı verildi.
Ülkemizin yoğun bir şekilde göç aldığı ve göç eden kimselerin kiminin yasa dışı kimininse yasal olarak ülkemizde yaşamaya başladığı toplumumuzda bilinen bir gerçektir. Bu kimselerin hukuki statüleri sığınmacı, mülteci ve sair gibi farklı terimlerle adlandırılsa da okuyuculara daha anlaşılır izah etmek adına teknik konulara değinmeyeceğimizi bildiririz. Öncelikle, durumu anlayabilmek için yasal kalış ve yasa dışı kalışın ne olduğunu izah edelim: bir kimse pasaportuyla birlikte resmi makamlarımıza başvurarak vize almak suretiyle veyahut vize muafiyeti ile ülkemize giriş yaparak turizm, eğitim, ticaret veya sğık gibi sebeplerle ikamet edindi ise yasal olarak ülkemizde kalıyor demektir; diğer taraftan Afganistan, Pakistan ve benzeri bazı ülkelerde kimlik statüsel bir anlam ifade ettiği için kimliği dahi olmayan, okuma-yazma bilmeyen ancak deyim yerindeyse dağları aşarak ülkemizin resmi makamlarına başvuruda bulunmadan sınırlarımızdan geçebilen bir kesim söz konusu. Bu kimseler ülkemize geçerli ve gerçekçi sebeplerle sığındılar ise kendilerine geçici sığınmacı veya uluslararası koruma altına alınan mülteciler olarak kimlik belgeleri verilmektedir. Bu kimselerin de İl Göç İdaresi Müdürlüklerimizden aldıları kimliklerle yasa dışı giriş yapmış olsalar dahi şartları sağlamaları durumunda yasal kalış hakkı elde ettiklerini belirtelim.
Bir başka kesim ise ülkeye yasa dışı yollardan gelip resmi makamlara veya göç idarelerine başvurmaksızın, ülkemizde parmak izi kaydı, gerçek kimlik bilgileri ve suç geçmişleri bilinmeksizin yaşayan yabancılardır. Tanımlamadan da anlaşılacağı üzere kamu düzenine tehdit ve tehlike arz eden bu durum maalesef yıllardır ülkemizde görülen binlerce yabancının Türkiye'de kalmak ya da Türkiye'den başka ülkelere kaçmak amacıyla izlediği bir yöntemdir. Bu tür yabancılar ülkemizde gündemde düşmeyen düzensiz göçün bir numaralı sebebidir. Son olarak, kaçak durumunda ülkemizde yaşayan bir kısım yabancı ise ülkemize vize alarak girmiş veya pasaportuyla vize muafiyetine tabi olarak giriş yapmış ancak vizesi ya da ikamet süresi bitmiş olmasına karşın ülkemizde vize/ikamet ihlali suretiyle yaşayan yabancılardır.
Bahsedilen bu yabancı enflasyonu yasal kalış hakkı olsun olmasın ülkemizin kapasitesinden fazla yabancıya ev sahipliği yapıyor olması sebebiyle ekonomik, sosyal, kültürel ve hukuki birçok sorunu da beraberinde getirmiştir. Bu sorunlardan biri de evliliktir.
Yabancılar, Türkiye'de alınan ikamet türlerinin başvuru prosedürlerini ve kesinlik arz etmeyen sonuçlarını bertaraf etmek adına daha garanti bir sonuç elde edeceklerini düşündükleri aile ikametine rağbet göstermeye başlamışlardır. Evliliklerin çoğu aile ikamet izni ile türkiye'de yasal kalış hakkı elde etme ve hatta 3 yılın sonunda şartlar sağlandı ise Türk vatandaşlığına müracaat etme amacı taşımaktadır. Bu durum Türk aile yapısının bozulmasına yol açtığı gibi sosyal birçok sorunu da beraberinde getirerek toplumsal yapının eksi yönlerinde değişimi artırmıştır.
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu kapsamındaki yabancılardan; ikamet izni dışında Türkiye'de bulunan vatansız, mülteci, şartlı mülteci, ikincil koruma statüsünde bulunanlar ve uluslararası koruma başvuru sahipleri ile geçici koruma kapsamına alınan yabancıların müracaatları evlendirme memurları tarafından kabul edilerek bunların evlenmeye manilerinin bulunup bulunmadığı yönünde il göç idaresi müdürlüklerince tutulan dosyalarındaki bilgi ve belgelere göre evlenme ehliyet belgesi düzenlenmektedir. Yeni getirilen sınırlama ile kayıtlı kayıtsız tüm yabacıların suistimale açık evlilik işlemlerinin önüne geçilmiş olacağını umuyoruz.
Bu nedenle, Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğünün 81 ile verdiği yazılı talimatı naçizane fikrimizle yerinde bir karar olarak görmekteyiz. Öteki türlü, yasa dışı kalan ve düzensiz göçe sebep veren yabancıların mevzuatımızın açığından ve denetimsizliğin getirdiği kolaylıktan istifade ederek ikamet hakkı ve akabinde Türk vatandaşlığı kazanması, kendisine Türkiyeli değil Türk diyen birçok vatanseverin yakındığı bir durumdu. Yabancılara yönelik izlenen yanlış politikaların değişmesi ve hudut namustur anlayışının tekrar edinilmesi dileğiyle...
Yayınlanma :
28.06.2024 10:03
Güncelleme
: 28.06.2024 10:05
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: