İngilizlere “Ne istedilerse verdik” misali anahtar teslim Mondros,
“Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız” misali İngilizlerin maşası olan Vahdettin Paşa.
Dünden bugüne zihniyetlerinde değişen hiçbir şey yok anlaşılan...
Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’a Sultan Vahdettin tarafından gönderildi. Bu doğru. Ancak gönderiliş amacı Milli Mücadele’yi başlatmak değil, İngilizlerin diktası Mondros’un emirlerini uygulamak, yani Samsun’da ateşlenmiş olan Milli Mücadele’nin kıvılcımlarını bastırmak, direniş için değil direnişe son vermek için gönderildi.
30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Teslimiyet Antlaşması’nın (Mondros) 7. ve 24. Maddeleri gereğince;
“İtilaf devletleri güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıkarsa herhangi bir stratejik noktayı işgal edebilecektir.” (7)
“Altı vilayet (vilayet-i sitte) adı verilen yerlerde karışıklık olursa bu vilayetlerden herhangi birisini itilaf devletleri işgal edebileceklerdir.” (24)
İngilizler, Osmanlı Devleti toprakları üstünde hakimiyet hakkına, hatta bir karışıklık sezerse 6 şehri işgal etme hakkına sahipti. Samsun’da başlayan halkın silahlanması Ingilizleri bir hayli rahatsız etti. Bunun üzerine İngiltere hükümeti bölgede silah kullanıp kullanamayacağını araştırdı. Amiral Webb ise “Normal şartlara dönüş için bölgenin tamamen silahsızlandırılması gerekmektedir. Bu da ancak büyük bir askeri kuvvet ile mümkündür.” şeklinde cevap verdi.
İngilizler 9 Mart 1919’da Samsun’a asker göndermeye başladılar.
Ingilizler’in Maşa olarak kullandığı Vahdettin’e verdiği nota;
Anadolu’daki milli dayanışma kıvılcımları körüklenedursun, İngilizler’in rahatsızlığı ve tedirginliği, kendilerine hayran olan Sultan Vahdettin’e verdikleri notadan anlaşılıyordu;
1.Erzurum, Sivas, Bayburt, Erzincan bölgelerinde ordunun terhisi ve silahların toplanması işi bir hayli aksak ve yavaş gitmektedir.
2. Bu bölgelerde tıpkı Kars’ta olduğu gibi baştanbaşa şuralar kurulmuştur.
3.Bu şuralar ordunun denetimi altında asker toplamaktadır ve bu gelişmeler bölgede yaşayan halkı rahatsız etmektedir.
4. Bu duruma derhal son verilmezse İngiliz hükümeti gereğini yapacaktır.
5. Şuraların asker toplamasını engellemek için gerekli emirler derhal verilmelidir.
İngilizler tarafından verilen bu emirler karşısında Damat Ferid “Hükümet’in halkı silahsızlandıracağı”nı taahhüt etti. İngilizlerin bu notası üzerine korkudan ne yapacağını bile bilmeyen, yapacağı tek şey İngilizlerin emirlerini uygulamak olacak olan İngiliz hayranı Vahdettin “İngilizler’in isteklerini yerine getirmek için” Samsun’a “umumi müfettiş” gönderme kararı aldı. Bakın milli mücadeleyi körükleyecek ya da destekleyecek bir lider değil, oradaki halkın direnişini bastıracak, direnişin önüne geçecek, halkın silahlarını toplaycak, yani İngilizler’in emrini uygulayacak umumi bir müfettiş gönderecekti.
Yani gördüğünüz gibi umumi müfettişlik görevi Atatürk’ü Anadolu'ya göndermek için Sultan Vahdettin’in üstün zeka icadı değil, İngilizler’in emrini uygulamak içindi. 21 Nisan’da İngilizler emrediyor, 30 Nisan’da Vahdettin müfettiş yolluyor. Bu da bize iki şeyi gösterir. Birincisi Vahdettin’in ne kadar korkak olduğu. İkincisi Vahdettin’in ne kadar İngiliz hayranı olduğu. İkisi de çok vahim bir durum.
İşte Vahdettin’in 9.Ordu Müfettişi Mustafa Kemal’e verdiği yetkilere bakalım;
1.Bölgedeki asayişin sağlanması, asayişsizlik sebeplerinin belirlenmesi,
2. Silah ve cephanelerin bir an önce toplanması, ve koruma altına alınması
3. Asker toplayan askeri şuraların kesinlikle kapatılması,
4. 3. ve 15. Kolordunun müfettişlik emrine verilmesi,
Bu yetkilendirmeden de açıkça görüleceği gibi İngiliz Uşağı Vahdettin’in Atatürk’ü Samsun’a gönderme amacı milli mücadeleyi başlatmak değil, aksine gerçekleşmesi muhtemel olan milli mücadeleyi bir an önce sonlandırmasıydı.
Peki Atatürk Ne yapacaktı? İngiliz Tohumu Vahdettin gibi İngilizler’in dediğini yapıp İstanbul Hükümeti nin emirlerini mi yerine getirecekti? Yoksa gerçekten Atatürk mü olacaktı?
Vahdettin gibi İngiliz maşası olmayan M. Kemal, Samsun’a geçip halkı dağıtmak yerine halkı örgütledi, silahları toplamak yerine halka silah dağıttı, şuraları kapatmak yerine yeni şuralar, kongreler toplayıp direnişi başlattı. Yani zaten halihazırda kıvılcımları belirmiş olan milli mücadeleyi körükledi Mustafa Kemal. Bunun üzerine İngilizler, maşası olarak kullandığı, ne isterse kolaylıkla yaptırdığı İstanbul hükümeti’ne Mustafa Kemal’i geri çağırması emrini verdi. İstanbul Hükümeti, Vahdettin ve Damat Ferit’in onurlu ve ortak bildirisi ile İngilizlere verdiği cevap şaşırtıcıydı;
“Mustafa Kemal, Osmanlı’nın hakettiği bağımsızlık mücalesinde onurlu yürüyüşüne çıkmıştır. Hiçbir güç yoktur ki, İngilizler dahil, bizleri bu bağımsızlık mücadelemizden alıkoysun, yıldırsın. İstanbul Hükümeti bundan böyle İngilizler’in maşası değil, onurlu bir mücadelenin baş kahramanı olacaktır”.
Şaka şaka, o kadar onurlu değillerdi...
8 Haziran 1919’da Mustafa Kemal’i geri çağırdılar.
18 Haziran 1919’da Müdafaai Hukuk Cemiyetlerinin kurulmasını yasakladılar.
23 Haziran 1919’da yani Amasya Genelgesi’nin yayımlanmasından 1 gün sonra Atatürk’ün azledilmesine karar verdiler.
26 Haziran 1919’da milli ordu kurulmasını engelleyen bir genelge yayımladılar.
5 Temmuz 1919’da Harbiye Nezareti Padişah adına Atatürk’ü geri çağırdı.
8 Temmuz 1919’da İstanbul Hükümeti Atatürk’ü ordu müfettişliğinden aldı.
Bunun üzerine İstanbul Hükümeti ve İngilizlerin tüm yasak ve baskılarına rağmen onurlu yürüyüşünden asla taviz vermeyen Mustafa Kemal, askerlikten bizzat istifa ettiğini bildirdi.
Yani 19 MAYIS 1919’da geniş yetkiler vererek Samsun’a gönderdikleri Atatürk’ü
8 Haziran’da geri çağırdılar,
8 Temmuz’da görevden aldılar,
Bu da yetmedi. Çünkü İngiliz Paşam Vahdettin rahatsızdı bağımsızlık mücadelesinden.
10 Nisan 1920’de “katli vaciptir” diyerek ihanet fetvası yayınlattı. 18 Nisan 1920 de Kuvayi Milliye’yi yok etmek için Kuvayi İnzibatiye adlı bir ordu kurdular.
11 Mayıs 1920’de Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını İDAMA MAHKUM ETTİLER.
KİM DAHA INGİLİZDİ. INGİLİZLER SULTAN VAHDETTİN KADAR İNGİLİZ TOHUMU MUYDU? SAMSUN’A ÇIKIŞINDAN 1 YIL 5 GÜN GEÇEN ATATÜRK’Ü İDAMA MAHKUM ETMEK HANGİ İNGİLİZ’İN AKLINDAN GEÇMİŞTİ Kİ? VAHDETTİN BİR İNGİLİZDEN DAHA İNGİLİZDİR, DAHA İNGİLİZ TOHUMUDUR.
19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI DEĞİL, BİR MİLLİ MÜCADELENİN, KEFENİNİ GİYİP DE YOLA ÇIKANLARIN GERÇEK, ONURLU VE HAYSİYETLİ MÜCADELESİDİR. 19 MAYIS YERLİ İNGİLİZLERE KARŞI BİR BAŞKALDIRI EMPERYALİZME KARŞI YÜRÜTÜLEN ÖRGÜTLÜ VE ŞEREFLİ BİR MÜCADELEDİR. 19 MAYIS TÜRK MİLLETİ’NİN YENİDEN DİRİLİŞİ YENİDEN DOĞUŞ YILIDIR. KUTLU OLSUN...
Metehan Aykut Kartalkayası
Kaynaklar:
Sinan Meydan, Parola Nuh, Atatürk’ün Gizli Kurtuluş Planları
FalihRıfkı Atay, Atatürk’ün Bana Anlattıkları, İstanbul
Yorumlar
Kalan Karakter: