Doğdun.
bebektin,
sonra Çocuk,
sonra genç,
sonra yetişkin,
sonra birer ihtiyar.
Peki bu evreleri yaşarken nasıl bir insan veya nasıl bir birey olmak istedin?
Gerçekten istedigin birisi mi yoksa istenilen birisi mi oldun?
Senin de elinden çalındı mı en sevdigin düşlerin?
Senide incittiler mi hem de çok?
Hayallerin tüm bu evrelerde gerçekleşmediğinde, boğazın düğümlenip ağlayamamakdan yutkunduğun oldu mu?
Benim oldu..!
Elbette sizinde olmuştur.
Bu noktaya gelene kadar aklımda milyonlarca soru ve cevabını bulamadığım meraklarım vardı benim. Nedenlerim vardı.
Hesap sormam gereken bir çok sebebim.
Elimden gelen en güzel şeyi yapıp gülüyorum kimsenin gülüşünü çalmadan. Sevebiliyorum sebepsizce. Onca insanı anlamak yerine güçlü durmaya çalışıyorum. Dimdik yaşanmışlıklarıma ve yaşayacaklarıma karşı...!
☆☆☆
Bir bekleyiş değildi benimkisi. Umudumda güçlüydü oldukça. Sıkı sıkıya inanmıştım mutlu günlerin geleceğine. Öyle yol gözler gibi de değildi, kendimden emindim...
Tabii ki 'neden olmasın ki' deyişlerim, yıkılışlarımda oldu yer yer. Ama hep 'bir adım öteye' diyen, yerinde duramayan bir çocuk vardı içimde...
İçimdeki çocuğun 'Bu hayatta ancak izin verdigin kadar üzerler seni, ağlatırlar pes etme' fısıltıları güç verdi hep...
Doğruydu da...
Hayaller vardı hep, sen kurarsın başkası yaşar, başkası yıkar sen yine direnip pes etmezsin.
Sakın sevmek, sevilmek için de bekleme öyle kimseyi, kendini sevmeyi ihmal ettigin günlere say ve sev...
Kendini mutlu etmeyi unuttuğun günler gelsin aklına mutlu et kendini...
☆☆☆
Dedim ya,
Anı yakalamak lazım.
Bunca kalabalıkların ardından bir kuş misali uzaklaşmak lazım.
Her şeyi bırakarak arkanda...
Eğer bir renk olacaksan mavi olmak gerek hayatta.!
Ya da denize rengini veren bir gökyüzü gibi.
Bulut olacaksın mesela. Baktıkça huzur bulacaksın.
En başta seveceksin evrendeki var oluşu.
İşte o zaman anlayacaksın kıymet verilesi güzel var oluşların değerini...
Yorumlar
Kalan Karakter: