Hoş geldin 2022
Zamanın akmasının nasıl bir his olduğunu hepimiz biliyoruz. Şimdimiz, olur olmaz geçmiş olur; bugün yakında düne dönüşür.
Yeni yıl gününü geçmişi düşünerek ve en çok da geleceği, gelecekte yaşayacağımız deneyimleri düşleyip, tüm bu umutları kutlamak için bir fırsat olarak görürüz. Yaşamımızdaki kayıplarımızı, aramızdan ayrılanları hatırlar, hayatımıza etki eden travmaları ve sevinçleri gözden geçiririz. Hayatlarımızı iyileştirmek için yeni eylem planları yaparız. Ölmeden önce yapılacaklar listemizi güncelleriz.
Tüm bunları yaparken aslında yeni bir yıl bizim için ne anlama geliyor?
Takvim sayfaları döndüğünde ve zaman kaybolmuş gibi geldiğinde zamanı nasıl anlamlandırıyoruz?
Yeni yıl kararlarının gerçekten anlamı nedir?
Bugün verdiğimiz her karar, kontrolünün bizde olduğunu, koşulları kadere bağlı, yıldızların kontrol ettiği, şansın yönlendirdiği bir kurban olmadığımızı, hayatımızı değiştirecek seçimler yapabilen bir birey olduğumuz gerçeğini düşündürür çoğunlukla. Terfi isteyebilir, çekingenliğimizle savaşabilir, yaşamı paylaşacağımız insanla birlikte olma cesaretini bulabilir, çocuk sahibi olmak isteyebilir, yeni seyahatler planlayabiliriz.
Önceden, yeni yıllar, ortaya çıkan bir hikâyenin ilerlemesinde önemli noktalar gibi gelirken; Covid -19 sebebiyle şimdilerde hikayelerimize geri dönmeyi bekleyen kayıp zaman gibi geliyor biliyorum. Covid-19 ile birlikte aslında hepimize olan şey de bu. Covid-19 kısıtlamaları kişisel ve profesyonel planlar yapmamızı engellediği için çoğumuz hayatlarımızı neredeyse iki yıldır askıya alınmış gibi hissediyoruz. Yani bu süreçte zamanın doğrusal, mutlak ve sürekli olarak tükeniyor olduğunu hissetme eğilimindeyiz.
Yeni Yıl Günü'nde havai fişekler patlayıp şarkılar sona erdiğinde ve şampanya kadehleri bittiğinde, dünyanın dört bir yanında yaşayan insanlar gibi, mevcut koşullarda, hayatlarımızda zamanın geçişi ile ilgili olabilecekler hakkında düşünmeye başlayacağız yine.
Amacımız ister ailemizle daha fazla zaman geçirmek, isterse yeni işlere imza atmak, yeni hobiler edinmek olsun, tüm bu kaygılara rağmen Yeni Yılı bir işaret olarak kullanmak, yine de hepimiz için hedeflerimize ulaşmamızda yardımcı olabilir. Diğer taraftan korkunun insanların daha fazla anı hissetmelerini sağladığını ve zamanı daha değerli görmelerine sebep olduğunu gösteren bilimsel çalışmaları da hatırlatmak isterim.
Kişinin yaşamının motoru ve amacı mutluluktur. Mutluluğa ulaşmayı daha gerçek ve mümkün kılan, diğer günlerden daha çok yeni yıl günüdür. Yeni Yıl Gününün anlamı budur ve dünyanın her yerindeki insanlar için psikolojik olarak önemli olmasının nedeni de budur. Yeni yılın anlamını sadece yılın son günü değil her yıl 365 gün açık ve tutarlı bir şekilde uygulasak, daha mutlu olabiliriz sanırım.
Hayat ne kadar çılgın, zor ve tahmin edilemez olursa olsun, yine de sevdiğimiz şeyleri sevdiğimiz insanlarla kutlayacağız. Bu yüzden sadece 31 Aralık günü değil her gün, kadehinizi sonuna kadar değerlerle doldurun, neşenin ve mutluluğun derinliklerine için.
Çünkü hayat her şeyin sonunda hepimizi aptal yerine koysa da, Pandoranın kutusunun içinde tek bir şey kaldı: umut.
Umut, iyinin beklentisidir, geleceğin geçmişimizden veya bugünümüzden daha iyi olabileceğine olan inançtır. Her şey başarısız göründüğünde son çare olabilir.
2022'ye girerken, iki yıl COVID-19 ile yaşadıktan sonra, bu umut normalden daha güçlü olabilir.
Daha iyi günleri ummak, dirençli kalmanın da önemli bir parçasıdır.
Acı içinde kıvranırken gelen mutluluğu,
Karanlık içinde boğulurken yanan ışığı,
Çaresizlik içinde debelenirken yanı başımızdaki çareyi görebileceğimiz,
Sadece iyiyi ve güçlüyü değil, kötüyü ve zayıfı da anlayarak,
Önyargılarımızdan rahatsız olacağımız bir yıl ve
Tabii ki mutlu mutlu hayatlar diliyorum.
Hoş geldin 2022
Yorumlar
Kalan Karakter: