Rahmetli annemle televizyon izlerken sesi biraz açtığımda veya dört beş kişilik bir grupla birlikte bol kahkahalı bağırıp çağırmalı sohbet ettiğimizde,"oğlum biraz yavaş,kafam götürmüyor Savaş.." derdi.Çünkü O,ülkemizin henüz gürültü makinası haline gelmediği bağırmanın, yırtınmanın, kulak zarlarımızı zorlayan yaşam tarzımızın normal kabul edilmediği bir dönemde çocukluk ve gençlik yıllarını geçirmiş, sükunetin değerini bilin bir neslin mensubuydu.
Artık bir "Gürültü kültürü" müz var hamdolsun.Hindistanı kınarken başımıza geldi maalesef..
Düğün salonunda hoparlörler, olduğu yerde yüksek sesten dolayı zıplamazsa,93 model arabalarda arabadan daha pahalıya gelen bir ses düzeni kurulup, arka cam zıngırdatılmazsa,kulak içi kulaklık takılıp "ne anlama geldiği" bizim gençlerimizce pek bilinmesede heavy metal dibine kadar açılıp, şarkı bittiğinde kulak çınlaması üç saat sürmezse,"dayııııı" "başgaaan" "kankaaa" "kirveeee" tarzında yeni yetme hitap sözcükleri afedersiniz sözüm meclisten dışarı, "anırılarak" karşı tarafa iletilmezse,yaşadığımızı anlayamıyoruz.
Gürültünün bilimsel açıklaması şu :
"Ses titreşimi yapan bir kaynak aracılığıyla hava basıncındaki dalgalanmaların oluşturduğu ve insanda işitme duyusunu uyaran fiziksel bir olgudur" (Çepel 1988)
Yani tam bizlik bi durum.Hava basıncındaki dalgalanmayı milli faaliyet kabul etmişiz evelallah.Dalgalandır babam dalgalandır.
On milyona rezidanstan ev al üst katındaki "özgür bırakılmış bebe" tepende zıplayıp havayı basıncını dalgalandırsın.
Hastaneye git,ortopedi kliniğinde sıra kavgası çıksın hastalar ve hemşireler hasta yakınları topyekün hava basıncını dalgalandırsın.
Şehir içinde kurala uyup 50 ile gitmeye kalkış, arkandakiselektörle, kornayla, kaşıyla, gözüyle hatta koluyla ve yanından geçerken egzozunun sesiyle hava basıncını dalgalandırsın.
Yavruna forma al tuttuğun takımın maçına stadyuma götür,biraz heyecan duysun alkışlamayı öğrensin diye plan yap,tribünlerdeki hanzo takımı büyük bir ses uyumu içinde "sahaya ineriz ananızı..." diye havayı dalgalandırsın.
İnsanlar düğün gibi özel bir günde mutlu mutlu eğlenirken portakal suyu içmekle votka içmeyi aynı sanan "mal" yüzlerce insanın içinde havaya ateş etsin, hava basıncını dalgalandırsın..
Kredi taksit maksit iyi kötü 4 gece 5 gün tatile git sabah kahvaltısında açık büfede sonrasında sıcaktan çişe dönmüş havuzun içinde tepinen tipler hava basıncını dalgalandırsın.
Daha sayarımda neyse..
Yaşam tarzımızın evrim geçirmesi tüm dünyada olduğu gibi bizim içinde normal.Ancak kuralsızlık saygısızlık ahlaksızlık bir yaşam tarzının ana unsurları olamaz.
Aslında ulusca giderek yoksullaştığımızında göstergesi bu.Yoksul ülkeler her zaman gürültülüdür.Zengin ülkeler tam tersi.Örnekmi istiyorsunuz. (Bknz. Youtube )
Türk atasözü
DOLU KÜPÜN SESİ ÇIKMAZ
Hepinize iyi bayramlar
Yorumlar
Kalan Karakter: