Sahi neydi ki bu vicdan? Kişiyi kendi davranışlarıyla ilgili olarak bir yargıda bulunmaya yönelten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan, kişiye doğruyu ve iyiyi yapma yükümlülüğünü de yükleyen içsel güç diyor sözlük vicdan için.
Vicdan insan ruhunun en ileri bilgi kaynağıdır.
Vicdanınızı bahanelerin arkasına sığınarak rahatlatamazsınız.
Ve bir gün ölüm misafirin olduğu zaman, işte o zaman duyduğun vicdanın ayak sesi olacak.
Günümüzde insanlar adeta duygularını aldırmış gibi...
Öyle olmasaydı bu kadar vicdansızlık, merhametsizlik olmazdı değil mi? Bilmiyorum çok tuhaf.
Şu sıralar yaşadığımız sıkıntılı süreçte körelmeye başlamış, artık sesi iyice kısılmış vicdanlarımızın sesine neden kulak vermemiz gerektiğini bir kez daha düşünsek mi acaba?
Öncelikli olarak yastığınız değil, kafanız rahat olacak. Döşeğiniz değil, vicdanınız rahat olacak. Ve insan yorgana değil, huzura sarılıp uyuyacak.
İyi bir vicdan, en rahat yastıktır. C. Brentana
Bu yazımda işte o kaybolan vicdanımızı sızlatacak ufak bir hikâye paylaşalım mı ne dersiniz?
Efendim, ateş, su, rüzgâr ve vicdan sıkı arkadaş olmuşlar.
Eh, “bir insan” olmadıkları için de çok iyi anlaşmış, çok sevişmişler.
Çekememezlik, dedikodu, ihtiras filan girmemiş aralarına...
Bir gün içlerinden birisi kaygıya kapılmış:
“Ya ne kadar iyi arkadaşız, hep birlikteyiz. Ama bir gün kaybolursak, nasıl bulacağız birbirimizi...”
Ateş, “Dert değil” demiş, “Ben nereye gidersem gideyim, dumanımı görüp o yöne gelir beni bulursunuz”...
Su da rahat konuşmuş: “Beni kaybedersiniz, su sesini dinleyin neredeyse ben de oradayım.”
Rüzgâr ise, şöyle bir esip, gülümsemiş; “Beni kaybetmezsiniz merak etmeyin...”
Vicdan ise arkadaşlarına bakıp, düşünmüş bir süre: “İyisi mi siz hiç beni kaybetmeyin, biz bir kez kaybolursam, bir daha kolay kolay bulunmam...” demiş.
Hikâyede bahsedildiği üzere bu vicdan kaybedildiğinde, kolay bulunmuyor doğrusu.
Vicdanı tertemizdi zira onu hiç kullanmamıştı. Stanislaw Lee
Vicdan yiterse, yanında etik, hoşgörü, empati, dürüstlük, şefkat gibi bir çok şeyi de beraberinde götürüyor. Hatta sevgi gibi birçok duygunun altını oyuyor, içini boşaltıyor.
Ateşi dumanından, suyu şırıltısından, rüzgârı esintisinden kolayca bulduğumuz gibi, kaybolan vicdanın yarattığı eksikliğin, boşluğun belirtilerini de görüyoruz, duyuyoruz, hissediyoruz artık her gün. (Alıntı)
Zekâ biz insanlara sunulmuş en güzel, en değerli hediyedir.
Kötü insanların zekâsı “kurnazlık” iken iyilerin zekâsı vicdan ve merhamettir.
Kaybolan vicdan insana her şeyi yaptırır insan yaptığı yanlış bir davranıştan dolayı kalben rahatsız olmuyor, vicdanı sızlamıyorsa üzgünüm ama o insan zaten insanlığını kaybetmek üzeredir geçmiş olsun… Çünkü sızlamayan vicdan kaybedilmiştir demektir.
Kanunlara dayanan adli muhakemelerden, daha büyük bir muhakeme vardır ki, bu da her kişinin kendi vicdanıdır. Mahatma Gandhi
Yorumlar
Kalan Karakter: