Rızkı yaratan ve veren Allah Teâlâ’dır. Kul, Allah’ın evrende geçerli tabii kanunlarını gözeterek çalışır, çabalar, sebeplere sarılır ve rızkı kazanmak için tercihlerde bulunur.
Allah da onun bu tercihine ve çabasına göre rızkını yaratır.
Rabbimiz ayetinde şöyle buyurur: “Birçok canlı rızkını kendi elde edemez. Sizin de onların da rızkını Allah verir” (Ankebut Suresi) “Rabbim rızkı dilediğini bol verir dilediğini daraltır” (İsra.30) Kişi ne kadar çaba gösterirse göstersin rızkının ne olacağını Allah bilir. Çünkü rızkın sahibi Allah’tır.
Senin rızkında ne varsa nasibin ne ise o er geç mutlaka sana kısmet olur.
Allah Teâlâ, her insanın ve her hayvanın rızkını ezelde takdir etmiş, ayırmıştır.
İnsanların ve hayvanların ecelleri ve nefeslerinin sayısı belli olduğu gibi, her insanın rızkı da bellidir.
Rızık hiç değişmez. Azalmaz ve çoğalmaz. Kimse kimsenin rızkını yiyemez.
Kimse kendi rızkını yiyip bitirmeden de ölmez.
Bu konudaki Ayet meali şöyledir: Allah Teâlâ’nın rızık vermediği, bir canlı yoktur. (Hud Suresi) Yiyecek ekmeğin, içecek suyun nerede ise sana bir şekilde ona ulaşmak nasip olur.
Bugün okuduğum en güzel cümle; “Bir ömür boyu koşarsın, yetiştiğin sadece nasibindir.”Şayet size bir işe girmek, bir yerde ekmek parası kazanmak nasip olacak ise o kadar güzel kapılar birbiri ardına açılır ki şaşkınlıkla izlersiniz. Her şey sizin oraya ulaşmanıza vesile olur.
Olmaz dediğiniz her şey kısmet olursa birde bakmışsınız oluvermiş.
Kısmet olmayacak olursa da isterse en yetkili kişi size referans olsun yine de işiniz olmaz.
''Allah size bir yol açarsa, onu kimse kapatamaz.'' Hz. Ebubekir (r.a) Değil mi ki hiçbir şeyin, hiçbir şeye yetmediği yerde, Allah her şeye yeter! Hz. Mevlana Bazı insanların yaptıkları rızka mani olma teşebbüslerini duyunca adeta içim ürperiyor.
Ekmeği ile oynamak için uğraştığınız kişi evli ve ev geçindiriyor ise dişi ile tırnağı ile çabalayarak bir işe girmişse onun ekmeği ile oynamaya çalışmak basitliktir. Kişiliksizliktir.
Sen bir çocuğun içtiği sütünü, yediği ekmeğini nasıl elinden almaya teşebbüs edebilirsin ki!
Sen kimsin? Bu yetkiyi kendinde nasıl görebiliyorsun?
Elinizde muz kabuğu ile ortalarda fazla dolaşmayın, elinizden düştüğü anda sizin ayağınızı da kaydırabilir. Birine kötülük yapmayı düşünürken dikkat edin de kendi başınızda bulmayın.
Annem bize hep ‘’hayır dile komşuna, hayır gelsin başına’’ derdi.
Kendine hak gördüğünü, başkasına neden çok görür insan anlaması imkânsız.
Oysa ‘’Rızkı veren Huda’dır, kula minnet eylemem’’ sözleri ile Şair Kul Nesimi rızık kaygısı güdülmemesini ve rızka mani olunmaması gerektiğini ne kadar güzel bir dille özetlemişti.
Bazen senin hiçbir şey yapmana gerek kalmaz. Allah senin intikamını sessizce alır.
Kötülük yapanların yaptıkları hiçbir şekilde yanına kar olarak kalmaz.
Bugün ölsen yarın kabirdesin. Daha neyin peşindesin? Ey insan!
Can yanar, canan bilmezse, canların sahibindedir medet.
‘’El fitnetü eşeddü minel katl’’ Fitne öldürmekten daha beterdir. Bakara Suresi 191. Ayeti Kerime
‘’Kader deyip geçme sakın! Bak ne diyor sırların sahibi? ‘’Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık’’! (Alıntı)
Armut piş ağzıma düş şeklinde beklemek ile rızık sizi gelip bulmaz, çabalayacaksınız.
‘’İnsanın kanadı, gayretidir!” Mevlana Kader gayrete âşıktır, siz çabalayacaksınız, dua edeceksiniz, takdiri Allah’a bırakıp bekleyeceksiniz. Kün Feyekün; Allah ol deyince her şey olur, umutsuzluk yok. Allah var, gam yok!
Şampiyon olmak demek, bir gün kaybedeceğini bildiğin halde koşmaya devam etmektir.
Haramlardan kaçan kimsenin iyi niyetle çalışması ibadettir.
Rızık konusunda hiçbir zaman endişelenmeyin!
Sabaha uyandıran Allah, rızkınızı da hazırlamış demektir…
Saygıyla…
Yorumlar
Kalan Karakter: