Hamdi MENFAATLİ ile bu program çekimlerinde tanıştık. Fatih Mahallesindeki evinde kabul etti bizi. Tam bir halk adamıydı. Dobra dobra konuşuyordu. Kayseri Sümerbank Fabrikasından emekliydi. Kayseri’nin iş hayatını, eğlence hayatını, zamanın kültürel dokusunu herhangi bir kaygı gütmeden net bir şekilde anlatıyordu. Konuşmamızın bir bölümünde de o vakit Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı olan Mehmet Özhaseki’yi de sormuştuk. Yine cevaplar çok net ve çok açık geldi. Fakat, bu bölümleri yayınlamadık; çünkü siyasiler bu sözleri malzeme yaparlar ve bizim program da kültürel bir yapıdan çıkar, siyasilere malzeme üreten bir program olarak algılanır diye düşündük. Bence çok da doğru yaptık.
ÖZHASEKİ, ÇANDIR TÜRKMENLERİNDEN…
Hamdi MENFAATLİ ile görüşmemizde aile köklerini Orta Anadolu’nun ünlü Türkmen oymağı Çandırlara dayandırdığına şahit olduk. Ben Türkmen oymaklarıyla çok ilgili olduğum için anlatılanlarla çok ilgilendim. Hamdi Amca merhum, ailenin köklerini anlatırken Kayseri söyleyişiyle Çandır diyor. Bu isimle Yozgat’ın Çandır ilçesi bulunduğu gibi, Kayseri’de aynı adı taşıyan bir de mahalle vardır. Orta Anadolu’da Çandır, Çavdar, Çavdarlı, Çavdur gibi isim çeşitlemesine uğrayan bu Türkmen obasının adını taşıyan Sarız ilçemizde de Çavdır isimli bir köy vardır. Aslında bu ismin 24 Oğuz boyundan biri olan Çavundur boyunun izleri olduğunu düşünenlerdenim.
ÖZHASEKİ, GENÇLİĞİNDE HIZLI ÜLKÜCÜYDÜ
Hamdi Amca merhum, Özhaseki Başkan’ın gençliğinde hızlı ülkücü olduğunu söyledi. Hatta diyor ki, o zamanlar Mehmet’i zaptedemedik, vurdulu kırdılı (Kayseri’de bu söz, kavga dövüş manasında kullanılıyor) işlere de girdiğini duyuyorduk, çok uyardık ama bizi dinlemedi. Son derece sakin bir kişiliği olan Mehmet Özhaseki ile ilgili duyduklarımıza şaşırıp “nasıl olur?” dediğimizde “o vakitler insanların kanı deli deli akıyor, delikanlı lafı boşuna mı söylenmiştir” diyordu. Hamdi Amca merhumun anlattıklarına göre, aktif olarak ülkücülük hayatı Başkan Özhaseki’nin üniversiteyi okumak için Ankara’ya gidişiyle Ankara’da da devam etmiş. Bu dönem için Hamdi Amca merhum Kayseri Ağzıyla “yenemedik” diyor, yani bu sevdadan vazgeçiremedik manasındadır. Tabii ki Başkan Özhaseki’nin o çetrefilli dönemde Ankara’da okulu bırakıp daha sonra hukuk fakültesini kazanıp İstanbul’a gelmesiyle devam ediyor.
HAMDİ MENFAATLI İLE KARADENİZ GEZİMİZ
Buraya kadar anlattıklarım “Ah Eski Günler” programında kayıt altına alınan ama yayınlamadığımız programdan izlerdi. 2012 yılında Karadeniz Gezisi’nde bir tesadüf oldu ve Hamdi Amcanın da aynı gezide olduğunu gördüm. Dört günlük gezide kendisiyle görüşmelerim oldu, çokça sohbet ettik. Orada da çekimler yaptık ama daha ziyade Karadeniz’in yemyeşil dokusunu anlattı bize. Özel sohbetlerimizde ise yine Kayseri’deki eski yaşantıdan, çocukluk günlerinden bahsetti. Özhaseki’nin esnaflık hayatından, hukuk diplomasını alıp dükkanın köşesine asmasından ama asıl işinin esnaflık ve ticaret olduğundan bahsetti. Onun tabiri ile Özhaseki “ekmeğini taştan çıkaran” bir adamdı. Siyasete gönülsüz girmişti ama iyi bir siyaset adamı olmuştu. Şehri kuşatan ve asla “Kaysericilikten vazgeçmeyen” bir insandı. Kayseri’de solculardan, ülkücülerden, her kesimden insana selam verir, işlerine güçlerine yardım eder, partileri ayrı diye kimseyle ayrılık gayrılık gütmez” diyordu. Özellikle bağevlerinde yapılan toplantılarda her partinin ileri gelenlerinin bulunduğunu, esnafı, tüccarı, sanayicisinin onun etrafında toplandığını söyledi. Ben de şaka yollu olarak “Hamdi Amca, ülkücülük hâlâ duruyor mudur size göre” dedim. Bana gülerek “oğlum, can çıkar huy çıkmaz. Bir adam yedisinde ne ise yetmişinde de odur. Onun ülkücülük damarı hiç körelmedi ki” demişti. Allah gani gani rahmet eylesin, nur içinde yatsın, cennet mekan olsun.
Seyit Burhanettin AKBAŞ
Yorumlar
Kalan Karakter: