Ortaokul ve lise yıllarıma sizi götürmek istiyorum. Öğretmenlerimizin sağcı ve solcu diye iki kategoriye ayrıldığı zamanlardı. Bizim çocuk olduğumuzu veya ilk gençlik yıllarında olduğumuzu düşünmezlerdi. Bizim siyasi düşüncelerimizi anlayabilmek çeşitli sorular sorarlardı.
-Türk Halk Müziğini mi seversin, Türk Sanat Müziğini mi?
-Türk Halk Müziği...
Bu cevabı verenlerin solcu olma ihtimali yüksekti. Öyle değerlendirilirdi.
Yazılı kağıtlarına solcu hoca okuyacaksa "YANITLAR", sağcı hoca okuyacaksa "CEVAPLAR" yazılırdı. Yoksa notlarımızı kıracaklarından veya adaletli olmayacaklarından endişe duyulurdu.
Tanrı dersek solcu oluyorduk, Allah dersek sağcı oluyorduk. Bütün bunlar bir tarafa biz Bünyanlı olduğumuz için kendi içimizde daha büyük çelişki yaşıyorduk. Şöyle ki: Bizim büyüklerimiz bırakın Tanrı kelimesini onun daha eski bir söyleyiş biçimi olan "Tangır"ı kullanarak "Tangır canını almaya" diye dua ederlerdi. (Bedduasını yazmıyorum) Yanıt kelimesine gelince, Bünyan düğün adetlerinde "Kaynana Bohçası"nın karşılığı olarak "Yanıt Bohçası" vardı. Yani o günlerin mantığına göre, "uydurma" olduğu kabul edilen bu kelimeleri bizim büyüklerimiz kullanırlardı. Zihnimizdeki karışıklık bundan ileri geliyordu. Daha sonraki yıllarda öğrendim ki "Tanrı" kelimesi de "Yanıt" kelimesi de Türkçedir ve çok eski bir tarihi geçmişe sahiptirler. Şimdi bu tarihi fasla geçmeyi doğru bulmuyorum.
"Öğretmenim" diye bir söz ağzından kaçsa sağcı öğretmenin şekli şemali değişiyor, ""hocam" desen solcu öğretmen bozuluyor. Böyle bir dönemdi yaşadığımız.
Kelimelerin sağcısı solcusu olur mu demeyin, belki de hâlâ devam ediyordur. Sizin de başınıza gelmiyor mu?
-Selamünaleyküm diyorsunuz, karşıdaki:
-Merhaba diyor.
-Merhaba ya da selam diyorsunuz, karşınızdaki:
-Aleykümselam diyor.
Ne diyelim, kim hangi kelimeyle mutlu ise mutluluklarının devamını dilerim.
Seyit Burhanettin AKBAŞ
Yorumlar
Kalan Karakter: