-Sus, sus, sus, kimseler duymasın?
-Aman susun, şimdi sırası değil. Aman, böyle şeyleri ifşa etmeyin, söylemeyin, beyenfendiler alınıyorlar.
İyi de güzel kardeşim, vatandaşın halini vatandaşın kendisi bilmiyor mu? Markete giden o, kasaba, manava, pazara giden o. Kötü muamele gören o. Hastanede soyulan o. Deli Dumrul’un köprüsünden geçen o. Yakmadığı elektriğin parasını ödeyen o. Çocuğuna iş bulamayan o. Çalıştığı fabrika kapanan, işsiz kalan o.
Atalar derdi ki, derin acılar dilsizdir. Bir derdi, bir yarayı, bir acıyı dilsizleştirmeniz o derdin o yaranın olmadığı manasına gelmez. Ben bağıran, çağıran insandan korkmam, susan adamdan korkarım. O, her şeyi içine atan adamın ne yapacağı belli olmaz.
-Sus, sus, sus, kimseler duymasın. Nereye kadar? Nereye kadar susacak?
Atadığınız adamlar, kraldan çok kralcı kesildiler. Her türlü iftirayı, entrikayı, sahtekarlığı yaptılar ve siz onlara sahip çıktınız. BİMER’dir, CİMER’dir, vatandaşın binlerce şikayet mesajları, şikayet edilen adamın masasının önüne geldi. İşte çaresizlik buradan başlıyor. Bir Allah’ın kulu da demiyor ki “arkadaş, biz seçimle geliyoruz ve oy almak için nalı mıhı söküyoruz. Sen atadığımız kişisin, vatandaşın burnundan fitil fitil getirmen için o makamı sana bahşetmedik. Artık seçilmişi de atanmışı da kendi partilisine dahi hile yapar, tezgah kurar, enktrika yapar hale gelmiş. Siz bizim başımıza bela oldunuz” demiyorsunuz.
-Sus, sus, sus; kimseler duymasın demeye devam ediyorsunuz.
Dost acı söyler diyorum ama siz artık dostunuzu düşmanınızı bile bilmiyorsunuz.
Şeyh Edebali diyor ki: “Milleti yaşat ki devlet yaşasın.”
Siz milleti unutup devleti yaşatmayı gaye ediniyorsunuz.
Devlet soyut bir kavram, ama millet gerçektir. Devlete hizmet etmek istiyorsanız millete ne yaptığınızı gözden geçirmelisiniz.
Artık çevrenizdeki şu yalaka takımını da terk edin. Sizin gözlerinizi kör eden o yalaka takımıdır.
Seyit Burhanettin AKBAŞ
Yorumlar
Kalan Karakter: