Sn. Kılıçdaroğlu’nun torun sevme zamanı geldi.
Tünelin ucundaki ışık göründü.
CHP içerisindeki kazanlar çoktan kaynamaya başlamıştır bile.
28 Mayıstaki seçime konsantre olmaya çalışıyorlar.
Ancak bunun imkânı yok.
Tüm CHP teşkilatları, genel merkez, belediye başkanları
il başkanları kim varsa hepsi Sn. Erdoğan’ın kazandığını kabullenmiş,
Kılıçdaroğlu’nun sandalyesine nasıl tekme atarız diye pusuda bekleyenler,
Genel başkanlık için ellerini ovuşturanlar,
Olağanüstü kongre yapıp İmamoğlu’nu nasıl genel başkan yaparız diye düşünenler,
Hepsi büyük bir heyecanla 29 Mayıs sabahını bekliyorlar.
Sn. Kılıçdaroğlu büyük bir kumar oynadı ve kaybetti.
28 Mayıs artık sadece bir prosedür.
Sn. Erdoğan kazandı bu iş bitti.
Alınan oy oranlarına bakıldığında açıkça görülüyor ki
CHP’nin sırtında meclise taşıdığı Saadet, Gelecek, Deva ve DP’nin, ne Sn. Kılıçdaroğlu’na nede CHP’ye hiçbir katkısı olmadığı gibi CHP den götürmüştür de.
2018 Seçimlerinde 146 vekil çıkaran CHP,
seçilen vekiller partilerine döndüğü zaman sadece 131 vekille kalacak.
15 kayıp var. Bence kayıp sadece 15 de değil 38
Asıl büyük kayıp ise meclis aritmetiğinde.
Zihniyet açısından değerlendirecek olursak, aslında meclis aritmetiği 404 e 196
Şaşırdınız değil mi?
“O da nasıl oluyor öyle?” dediğinizi duyar gibiyim.
Şöyle bir meclis dağılımına bakacak olursak dindar, muhafazakar ve milliyetçi vekil sayısı toplamı 404
Sol görüşlü olan vekil sayısı ise 194 dür.
Meclis açıldığında vekillerin önüne öyle yasalar gelecek ki.
CHP listesinden seçilmelerine rağmen Ak parti tekliflerine birçoğu “hayır” diyemeyecek.
CHP’nin meclise taşıdığı bu vekiller her konuda CHP ile beraber hareket etmeyecek.
Taşıdığı ruh hali temsil ettiği kesim itibariyle edemeyecek.
Bu pencereden baktığınızda CHP, tarihinin en büyük seçim hezimetine uğramıştır.
Bu arada CHP listesinden meclise giren arkadaşlar
2028 seçimlerinde kendilerine aday olacak başka bir parti arasınlar.
Bu saatten sonra CHP listelerinde, farklı partilerden hiç kimse yer alamaz artık.
Kapılar kapanmıştır.
Sn. Kemal Kılıçdaroğlu da olmayacağına göre
CHP de eski çağ kapanacak. Yeni bir çağ açılacak.
CHP de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Yaşanan büyük zelzele felaketine rağmen
Büyük ekonomik depreme rağmen
Bu seçimin en büyük kazananı Ak Parti olmuştur.
Bu konuda fazla detaya girmeyeceğim.
Ancak Kayseri de ciddi oy düşüşü yaşamıştır.
2018 de % 50 olan oyu, bu seçimde % 40 a düşmüştür.
Bu da şunu göstermektedir.
Kayseri de Ak parti teşkilatları yeterince çalışmıyor.
Sırtlarını Reis’e dayamış siyaset yapıyorlar.
Ancak öyle tahmin ediyorum ki bu 1 vekil kaybının
Reis tarafından teşkilatlara bir faturası olacaktır.
MHP’ye gelince tüm olumsuzluklara rağmen kazançlı çıkan partilerden birisi olmuştur.
Gerek genelde gerekse Kayseri özelinde.
Yine 2 vekil çıkardılar.
3 puanlık bir oy kaybı görünüyor ama
Vekil sayısını koruduğu için bunun fazla bir önemi yok.
Sadece şu açıdan önemi var.
Listelere bakıldığında 3 vekil çok rahat çıkarılabilirdi.
Bu durumun bazı stratejik hatalar ve çalışmalardaki eksikliklerden kaynaklı olduğunu düşünüyorum.
Bundan sonraki süreçte eğer doğru adımlar atılırsa
İyi partiye giden tabanlarının bir kısmını geri kazanma şansları dahi olabilir.
Siyasi ivme açısından MHP’nin yapması gereken en büyük atraksiyon ise
Sn. Devlet Bahçeli’nin artık kendi yerine bir veliahdını hazırlaması gerektiğidir.
Bu seçimin en fazla ikinci kaybedeni İYİ parti olmuştur.
Sn. Akşener’in en büyük ilk hatası 6 lı masaya oturmasıdır.
İkinci büyük hatası ise masadan kalkıp tekrar dönmesidir.
Üçüncü büyük handikap ise her ne kadar masada olmasa da
Dış destekli bir HDP’nin varlığıdır.
Dördüncüsü ise illerde yaptığı vekil listelerindeki sıralama hatasıdır.
Bu dört kritik durum % 20 yi bulabilecek oy oranını 9 lara kadar düşürmüştür.
Tüm emeklerini, Sn. Kılıçdaroğlun’a ve CHP’ye olan diyet borcu uğruna heba etmiştir.
Ve borcunu büyük bir seçim hezimeti ile ödemiştir.
Masaya hiç oturmayıp kendi cumhurbaşkanı adayını çıkaracak
Kendi listesi ile seçime girecekti.
Çok daha muhteşem bir sonuç alacağından hiç şüphem yok.
Bundan sonraki süreçte Sn. Akşener, eğer İYİ partinin daha fazla zarar görmesini istemiyorsa
En kısa zamanda CHP den kurtulması şarttır.
İkinci olarak ta İmamoğlu ve Yavaş aşkından vazgeçmelidir.
Aksi durumda iyi giden bir İYİ partinin daha fazla tahribat görmesine mani olamaz.
Bu seçimin en büyük kazançlı çıkan partilerinden biriside
Sn. Fatih Erbakan’ın partisi Yeniden Refah olmuştur.
Büyük bir cesaret göstererek kendi logosuyla seçime girmiş % 2,8 gibi
Ciddi bir oy almış ve 5 vekil çıkarmıştır.
Ayrıca ittifak tercihinde kendisi gibi düşünen seçmen tabanının bulunduğu
Ak partinin yanında durarak, geleceğe yönelik stratejik çok ciddi bir adım atmıştır.
Sn. Fatih Erbakan’ın kendisinin de parlamentoya girmiş olması çok önemlidir.
Tüm bunlar Yeniden Refah partisi için önemli bir gelecek projeksiyonudur.
Bir uyarı!
Genel merkez tarafından Türkiye genelindeki tüm teşkilatlarının
ve çalışmalarının ciddi manada ele alınması şarttır.
Saadet Partisine gelince, evet izlediği strateji ile CHP listelerinden 10 vekil çıkartmıştır.
Ancak 2018 seçimlerinde de CHP listelerinden 2 vekil çıkartmıştır.
Şimdi konuya bu iki ana gelişme üzerinden bakacak olursak.
Saadetin meclise girmesi açısından doğru gibi görünen bu strateji
Aslında partinin her geçen sene daha fazla oy kaybetmesine
Ve bu birlikteliklerden kaynaklı ruhen de bir dönüşüme girmesine neden olmaktadır.
Bundan sonraki süreçte hala İttifaklar içerisinde
başka partilerin listesinden seçime girilmeye devam edilecek olursa
Gelecekte sadece binası ve tabelası olan bir parti hüviyetin de olması kaçınılmazdır.
Son seçim sonuçlarına baktığımızda
Zaten bundan sonraki seçimlerde listesinden aday olunacak bir CHP de olmayacaktır.
Bu durumda Ak parti ile hem mecliste
Hem de kurumsal olarak platonik bir aşkın başlama ihtimali oldukça yüksektir.
Ama bu saatten sonra yüz verirler mi?
Açıkçası pek ihtimal vermiyorum.
CHP listesinden çıkan 14 vekil, Sn. Ali Babacan’a Deva olmuş olabilir.
10 vekilde Sn. Ahmet Davutoğlu’nu Geleceğe taşımış olabilir.
Ama tek başlarına seçime girmemiş olmaları
Gelecekte dertlerine Deva olur mu açıkçası onu bilemeyeceğim.
Ha bu arada aklıma gelmişken aktarmak istiyorum.
Seçim gecesi Sn. Kılıçdaroğlu 5 genel başkanı
Ve 2 belediye başkanını da yanına alarak bir basın açıklaması yaptı.
Dikkat ettim. Neredeyse tüm liderlerin keyfi kaçıktı ama sadece
Sn. İmamoğlu ve Sn. Akşener’in yüzü gülümsüyordu.
Hatta Sn. Akşener gülmemek için kendisini zor tuttu gibime geliyor.
Neden acaba?
Sn. İmamoğlu’na da tavsiyem
Bir an önce CHP’nin genel başkanı olmasıdır.
Bence olmaması için önünde hiçbir engel de görünmüyor.
Eğer bunu başaramayacak olursa.
Şunu unutmasın.
Önümüzdeki 31 Martta “Hiçbir şey güzel olmayacak!”
Son olarak;
28 Mayıs öncesi adaylara bir hatırlatma!
27 Mayıs 1960
29 Mayıs 1453
Bu tarihleri dikkate alarak çalışmalarınızı belirleyin derim.
Kime avantaj, kime dezavantaj olur onu da siz bulun artık.
Yorumlar
Kalan Karakter: