Sonra sokak lambaları yanıyor gece geç saatlere kadar muhabbete devam ediyoruz çocuklardan eski arkadaşlardan herkesten her şeyden konuşuyoruz ,çünkü özlemimiz çok büyük sonra sobaya iki odun daha atıp yere döşek seriyoruz o sobadan çıkan ateş oyunlarını seyrede seyrede uykuya dalıyoruz.
Sabah ben biraz erken kalkıyorum sobanın ateşini harlayıp üzerine demlik yerleştiriyorum ,sonra üzerimi sıkı sıkı giyinip mahalle fırınından sıcacık pide kapıp geliyorum sıcak ekmeğe yağ sürüp çayımızla yudumluyoruz.
Hayali bile güzel geldi ,birlikte sohbet edeceğimiz çayımızı yudumlayıp ekmeğimizi bölüşeceğimiz dostlarımızın olması dileğiyle Böyle bir hayal bile insanın içini ısıtmaya yetiyor. Hep bir eskiye özlem yok mu? Çocukluğumuza , eski komşuluklara dostluklara, bazen ahh o günler dediğimiz olmuyor mu? Sabah yataktan kalkmadan çıtırdayan sobanın sesi, kızarmış ekmeğin kokusu, radyoda çalan müzik ve büyüklerin sesi ile şenlenen evler. Masa başında toplanarak yenilen yemekler , çocukların birbiriyle yarışarak büyüklere anlatmak istediği günlük olaylar...
Kısaca evlerde yaşanan sıcak ilişkiler .
Basit ama o denli huzur ve mutluluk içinde yaşadığımız o günler
Yorumlar
Kalan Karakter: