Ödenen bedellerin sancısı geçince mi?
Acı yaşamın bir parçası galiba. İnsan olmanın en büyük getireği. İnsansan ve hayattaysan acıya mahkumsun. Öyle ya da böyle. Bu zamanda veya su zamanda. Herkesin kabullenemediği veya kabullenmeye çalıştığı bir acısı var. Küçük ya da büyük. Hayat ırmağında acıyla savrulup gidiyoruz hepimiz. Kimimiz o ırmakta boğulurken kimimiz kendine bir sandal yapıyor. İlk düşüşte boğulmayı tercih edersek orda kalıyor acımız. Ama acımazla bizde kalıyoruz orda boğulup yok oluyoruz. Sandal yapmayı seçersek ise o sandalla kıyıya geçmeye çalışırken geçiyor ömrümüz. Asıl savaş Asıl acı burda başlıyor aslında.
Hedeflerimize ulaşmaya çalışırken, sevdiğimiz insana kavuşmak isterken hep acı çıkıyor yolumuza. Bazen de yolun kendisi oluyor. Her taraf diken dolu kanaya kanaya geçiyoruz. Ama yolun sonu öyle güzel oluyor ki.
Kaçımız acılara dayanıp onları tüm bedenimizle kabul edip yola devam ediyoruz?
Oysa yola devam etsek pes etmesek yolumuzu çiçekler kaplayacak.
Tüm çektiğimiz acılara değecek.
Gelin anlaşma yapalım hep birlikte.
Payımıza düşen acıları tüm içtenliğimizle kabul edelim. Unutmayın bu adım ilk ve en zor adım. Onlari yargılamadan özşefkatimizle kabul edersek yolun yarısını bile gitmiş oluruz. İkinci adım olarak sabredelim. Unutmayalım ki Allah sabreden kullarıyla beraberdir. Ona sığınalım. Ve bu anların geçici olduğunu kendimize hatırlatalım. Daha önce de başka acılar yaşamıştık ve üstünden gelmiştik değil mi. Üçüncü adım olarak da pes etmeyip yola devam etmek var sırada. İstediğimiz her ne ise biliyoruz ki bu yolda acı var. Ama UMUDUMUZ ACIMIZDAN BÜYÜK OLMALI.!
Umutla sabırla özveriyle yola devam edelim. Edelim ki yolun sonunda bizi bekleyen güzellikleri karşılayacak gücümüz olsun.
Hayatta hepimizin başına kötü olaylar gelir. Kendini suçlamayıp onu kabul edersen kendine çok büyük bir iyilik yapmış olursun. Bilirim ki Allah kuluna kaldiramayacağı bir yük yüklemez. Bu yük sana gelmişse demek ki en iyi sen kaldırabilirsin. En iyi sen üstesinden gelebilirsin. Acına sarıl bütünleş ve kabul et. Kendini sıkma. Hayatta mutluluğu yaşadığın kadar acıyı da yaşa. Ne diyordu Cahit Zarifoğlu "Acını yaşa, öfkeni yaşa. Ve seyret. Kendini sakın bastırma. Öyle suyun üstünden akan yaprağa bakar gibi bak, seyret. Uzanıp onu almaya kalkışma. Kendini suçlama. Olacak olandan kaçamazsın. O yüzden hiç bastırma kendini, baskılama. ' Çünkü insan bastırdığı duygunun esiri olur.' O kadar güzel dizeler ki. Zor zamanlarda hep bu sözleri hatırla. Bastırma kendini bırak olacak olan olsun. Su akar yolunu bulur.
Sen seyret sadece...
Yorumlar
Kalan Karakter: